Tescilli Markaların İptalinde Yeni Dönem Yaklaşıyor
Yazan: Cana Taşkın | 12 Aralık 2023

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile, kanun hükmünde kararname döneminden beri tartışılmakta olan markaların iptali hususunda önemli bir adım atılmış ve 2015/2436 sayılı AB Marka Direktifi doğrultusunda düzenlenen SMK’nın 26.maddesi ile bu konu açıklığa kavuşturulmuştu. İlgili madde uyarınca marka iptallerine artık Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri yerine Türk Patent ve Marka Kurumu’nun (Kurum) karar vereceği düzenlenmiş ve fakat bu maddenin yürürlüğü 10.01.2024 tarihine ertelenmişti.

SMK’nın 26.maddesine göre, “markaların tescil edildiği mal ve hizmetler kapsamında kullanmama nedeniyle”, “markaların tescilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad haline gelmesi”, “markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi ve coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması” gerekçeleriyle markanın iptali talep edilebilmektedir. Uygulayıcılar arasında “idari iptal” olarak adlandırılan bu iptal hükmü ile örneğin “tescil edildiği mal ve hizmetler için kullanılmayan markaların” yıllar süren dava yoluna gidilmeden kısa sürede iptal edilebilmesi amaçlanmaktadır.

Yeni iptal dönemi yaklaşıyorken tescilli marka sahipleri açısından “markayı kullanma yükümlülüğü” nün hatırlatılması gerekmektedir. İlgili yükümlülük SMK’nın 9.maddesinde; “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.”  Şeklinde düzenlenmektedir. 10.01.2024 tarihi itibariyle beş yıllık hoş görü süresini tamamlamış ve kullanılmayan markalar bakımından Kurum’a pek çok iptal talebinin yapılacağı öngörülmekte olup marka sahiplerinin marka stratejilerini belirlemeleri bu bakımdan çok önemlidir.

10.01.2024 tarihinde başlayacak olan idari iptal sürecinin nasıl işleyeceği merak konusudur. Örneğin, mahkemelerce yürütülen süreçlerde SMK 19/2’de yer alan kullanım ispatı değerlendirmesi kapsamında en önemli delillerden biri olan faturalarla ilgili olarak gerektiğinde davalı tarafın şirket merkezine/iş yerine gidilerek bilirkişilerce ticari defterler incelenmektedir. Kurum, gerektiğinde bu yönde bir inceleme yapacak mıdır veya yapacaksa nasıl yapacaktır bilinmemektedir. İptal süreçlerinin -mahkemelere kıyasla- daha kısa sürede daha az maliyetle gerçekleşeceği bu yeni dönemi merakla bekliyor ve yakından takip ediyoruz.

 

 

 

Paylaş: