Konkordatoda Geçici Mühlet
Konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir kurumdur. Tanım olarak, mahkeme denetiminde borçlunun alacaklıları ile anlaşması ve alacaklarının belirli bir oranını ödemekle borçlarından kurtulması yoludur. 15.03.2018 tarihli resmi gazetede 30361 sayısı ile yayımlanan “28.02.2018 kabul tarihli 7101 Sayılı İCRA VE İFLÂS KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN” ile birlikte geçici mühlet imkanı getirilmiştir. Geçici mühletin gelmesi uygulamadaki bazı problemleri çözmeye yardımcı olmuştur. Yeni düzenlemeden önce geçici mühlet olmadığı için konkordato talebiyle kesin mühlet arasında borçluya icra takibi yapılabiliyordu. Bu da uygulamada birtakım sıkıntılara sebep verebilmekteydi. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki geçici mühlet yalnızca adi ( İflas Dışı ) konkordato da mevcuttur. İflastan sonraki konkordatoda borçluya bir geçici konkordato mühleti veya kesin konkordato mühleti verilmez. Çünkü, borçlunun haczedilebilen bütün malları iflas masasına girmiş, borçlunun bu mallar üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanmış ve borçluya karşı takip yapma ve başlamış takiplere devam etme yasağı yürürlüğe girmiştir.
Konkordato Talebi ,Geçici Mühlet Kararı, Sonuçları
a) Konkordato Talebi
“Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak (Borcun bir kısmını ödemek ) suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Bununla birlikte iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.”(İ.İ.K. md.285)
Konkordato talep etmek için borçlunun, vadesi geldiği halde ödeyemediği bir borcu olmalı veya söz konusu borcunu vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunmalıdır. Bu durumda olan herkes konkordato talebinde bulunabilir. Konkordatonun ilk aşaması konkordatonun yetkili asliye ticaret mahkemesinde talep edilmesidir. Söz konusu taleple birlikte birazdan izah edeceğimiz üzere ilgili belgelerin tam ve eksiksiz olmasıyla birlikte borçlu nezdinde ticaret mahkemesi tarafından geçici mühlet kararı verilebilecektir. Konkordato Talebinde Yetkili ve Görevli Mahkeme ise iflasa tabi olan borçlu için borcunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ, iflasa tabi değilse yerleşim yerindeki ASLİYE TİCARET MAHKEMESİDİR.
b) Konkordato Talebiyle Birlikte Talebe Eklenmesi Gereken Belgeler
Konkordatonun ilk aşaması olan konkordatonun talep edilmesiyle birlikte talebe ek olarak bazı evrakların konkordato talebine eklenmesi gerekmektedir. Söz konusu evraklar eksiksizse söz konusu belgelerin içeriği incelenmeksizin mahkeme tarafından geçici mühlet kararı verilebilecektir. 2128 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 286 eklenmesi gereken belgeleri şu şekilde sıralamıştır:
“Borçlu konkordato talebiyle birlikte talebe ek olarak aşağıdaki belgeler de eklemelidir:
aa) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.
bb) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
cc) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
dd) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
ee) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları. (Konkordato başvurusu yapan küçük işletmeler yani ve çalışan sayısı 50 kişiden az olan ve yıl içinde her hangi bir dönemde, net satış hasılatı ile bilanço toplam büyüklüğü 8 Milyon TL’yi aşmayan şirketler için “bağımsız denetim şirketi raporu” talep dilekçesine ek olarak mahkemeye ibrazı zorunlu tutulmamıştır.)”
Bununla birlikte borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.
Kanun maddesinde bu belgelerin borçlu tarafından konkordato talep edildiği takdirde talebe ek olarak eklenmesi gerektiği belirtilmiş olmakla birlikte konkordato işlemleri alacaklılardan birisi tarafından talep edilmesi halinde borçlunun 286’ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verileceği belirtilmiştir. (İ.İ.K. md.287/2). Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.
c) Geçici Mühlet Kararının Verilmesi
İ.İ.K. md 286’ da belirtilen evraklarla birlikte konkordato talebinin Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmasıyla birlikte söz konusu belgeler eksiksizse talebe ek olarak sunulan belgelerin içeriği incelenmeksizin DERHAL GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilir. Verilen geçici mühlet kararıyla birlikte geçici konkordato komiseri görevlendirilir. Ticaret mahkemesi tarafından verilen geçici mühlet kararının süresi 3 aydır ve bu süre borçlunun veya komiserin yapacağı talep üzerine 2 ay daha uzatılarak 5 aya çıkartılabilir. Ticaret mahkemesi tarafından verilmiş olan geçici mühlet talebinin kabulü, komiser atanması, mühletin uzatılması ve geçici mühletle birlikte verilen tedbir kararları için kanun yoluna başvurulamaz. Kanun yoluna başvurulamayacağına ilişkin kanunda kesin bir hüküm bulunmaktadır. Verilecek geçici mühlet kararıyla ilgili 2128 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 287’ de şu düzenlemeye yer verilmiştir:
“Ticaret Mahkemesi, Konkordato talebinden sonra Madde 286’ daki belgeler eksiksizse derhal geçici mühlet kararı verir. 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. (İ.İ.K. 287/3. ) 290’ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır. Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez (İ.İ.K. 287/4).”
291’inci ve 292’nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır (İ.İ.K. 287/5).
Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz (İ.İ.K. md. 287/6).
d) Geçici Mühletin Sonuçları
Ticaret mahkemesi tarafından verilen geçici mühlet kararı, alacaklılara ve borçluya birtakım sonuçlar doğuracaktır. 2128 sayılı İcra ve İflas Kanunu md. 288’ de belirtilmiş olduğu üzere geçici mühlet, KESİN MÜHLETİN SONUÇLARINI DOĞURUR. Bu sebeple kanunda kesin mühletin sonuçlarının düzenlendiği 294, 295,296 ve 297. Maddeler geçici mühlet için de geçerlidir.
Verilmiş olan geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. Söz konusu ilanla birlikte alacaklıların, ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içerisinde dilekçeyle birlikte konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını ispatlar delillerle birlikte, kararı veren mahkemeye itiraz ederek konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir.
Geçici mühletin sonuçlarıyla ilgili 2128 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 288’ de şu düzenlemeye yer verilmiştir:
“Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir. Geçici mühletin uzatılmasına ve geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar da ikinci fıkra uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.”
e) Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçları
Ticaret mahkemesi tarafından verilmiş olan geçici mühlet kararının sonuçlarının kesin mühletin sonuçlarıyla aynı olduğunu daha önce belirtmiştik. 2128 Sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 294’ de düzenlenmiş olan Kesin Mühletin Alacaklılar Bakımından Sonuçlarını incelememiz gerekirse:
- Öncelikle geçici mühlet kararının verilmesiyle birlikte borçlu aleyhine başlatılmış olan takipler durur ve borçlu aleyhine yeni takip de başlatılamaz. Borçlunun malları üzerinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamaz ve kesilmiş olan zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Ancak her düzenlemede olduğu gibi bu düzenlemenin de bazı istisnaları mevcuttur. 2128 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 294 ve 295’de borçlu aleyhine bazı durumlarda takipler başlatılabileceği ve başlatılmış olan bazı takiplerin devam edebileceği belirtilmiştir. Bu takipler şunlardır:
a) İ.İ.K 295 gereği Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez,
b) İ.İ.K’nın 206’ıncı maddesinin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. Bu alacaklar şunlardır:
aa) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
bb) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
cc) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.
- Tasdik edilen konkordato projesinde, aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
- Takas ise İ.İ.K’nın 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir ve bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilânı tarihi esas alınır.
- Hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde İ.İ.K’nın 186’ncı madde hükmü uygulanır.
- Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür.
- Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir.
f) Kesin Mühletin Borçlu Bakımından Sonuçları
Kesin Mühletin borçlular Bakımından Sonuçları 2128 Sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 297’ de düzenlenmiştir. Buna göre borçlu, komiserin gözetimi altında işlerine devam edebilir. Bununla birlikte ticaret mahkemesi mühlet kararı verirken veya mühlet içinde bazı işlemlerin geçerli olarak ANCAK KOMİSERİN İZNİ İLE yapılmasına veya BORÇLUNUN YERİNE KOMİSERİN İŞLETMENİN FAALİYETİNİ DEVAM ETTİRMESİNE karar verebilir.
Bazı durumlarda borçlu, ticaret mahkemesinin izni dışında mühlet kararından itibaren bazı işlemleri gerçekleştiremez. Bu işlemler şunlardır:
- Rehin Tesis Edemez,
- Kefil Olamaz,
- Taşınmaz ve İşletmenin Devamlı Tesisatını Kısmen Dahi Olsa Devredemez, takyit edemez,
- İvazsız Tasarruflarda Bulunamaz.
Mahkeme izni dışında yapılacak olan bu işlemler yapıldığı takdirde hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır.
Kanun maddesine kesin olarak düzenlenmiş hükme karşı borçlu aykırı davranırsa, ticaret mahkemesi borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya İ.İ.K. madde 292 çerçevesinde “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra bu durumun gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen” karar verir.
g) Kesin Mühletin Sözleşmeler Bakımından Sonuçları
İlk sormamız gereken soru konkordato başvurusu nedeniyle sözleşmenin diğer tarafı sözleşmeyi feshedebilir mi? Karşı tarafın konkordato sürecinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın borçlunun konkordato talebinde bulunması halinde konkordato talebinin sözleşmenin ihlali olduğu, haklı fesih sebebi sayılacağı, borcu muaccel hale getireceğine ilişkin sözleşmeye konulacak hükümler borçlunun konkordatoya başvurması halinde uygulama alanı bulamayacaktır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle de sona erdirilemez. Kanun koyucu 296’ıncı madde ile konkordato sürecinde sözleşmelerin geçersiz sayılmasının önüne geçmeyi amaçlamıştır. Kanun koyucunun temel amacı, zaten zor durumda olan borçlunun, daha da zor bir duruma düşmesinin engellenmesi ve konkordatonun amacı olan iyileşmenin sağlanmasıdır. Bununla birlikte konkordatonun asıl amacı olan borçlunun iyileşmesi amacına ulaşılmasına engel teşkil eden sürekli borç ilişkileri komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Söz konusu sözleşmeler çerçevesinde ödenecek olan tazminat konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshi ise bu düzenlemenin dışında tutulmuştur.
2128 sayılı İcra ve İflas Kanunu Madde 296’ da Kesin Mühletin Sözleşmelere Etkisi düzenlenmiştir:
“Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.” “
“Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır”
SONUÇ
Değişiklikten önce konkordato talebiyle kesin mühlet arasında bir boşluk oluşmaktaydı. Oluşan bu boşlukta ise borçlu nezdinde işlemlere devam edilebilmekte, icra takipleri yapılabilmekte ve takiplere devam edilebilmekteydi. 15.03.2018 tarihli resmi gazetede 30361 sayısı ile yayımlanan “28.02.2018 kabul tarihli 7101 Sayılı İCRA VE İFLÂS KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN” ile birlikte hayatımıza giren Geçici Mühletle birlikte, konkordato talebi ile kesin mühlet arasında oluşan boşluk kapatılarak borçlu nezdinde işlemlere devam edilebilmesinin ve en önemlisi icra takibi yapılabilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Artık, konkordato talep edildiği takdirde konkordato talebine ek olarak kanunda yazılan belgelerin talebe eklenmesiyle birlikte GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilebildiği için konkordato talebi ile kesin mühlet kararı arasındaki boşluk kapatılmış ve geçici mühlet kararıyla birlikte kesin mühletin sonuçları doğacağı için borçlu nezdinde işlemlerin yapılması engellenmiştir.
Bilgi ve değerlendirmelerinize sunulur.
AKSAN HUKUK BÜROSU