2019 yılı Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel bir kriz haline gelen, Dünya Sağlık Örgütü (“DSÖ”) tarafından “pandemi” ilan edilmesine sebebiyet veren Corona Virüs (“COVID-19”) salgını, 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde etkisini göstermeye başlamıştır. Bu kapsamda salgının yayılmasını durdurmak amacıyla toplumsal ve ticari hayatı doğrudan ilgilendiren tedbirler alınmıştır.
Son yıllarda dünya ve ülke ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar sonucu birçok ticari işletme Finansal Yeniden Yapılandırma, Konkordato gibi müesseselere başvurmak suretiyle ayakta kalmaya çalışmıştır. Ticari faaliyetlerinin sona ermesi veya düşüşe geçmesi nedeniyle bankalar nezdinde nakit kaynağı bulunmayan şirketler ve yetkilileri tarafından düzenlenmiş bazı çekler de bu süreçte bankalar tarafından “karşılıksız” işlemi görmüşlerdir. Karşılıksız kalan çekler sebebi ile şirketlerin çek düzenleme yetkisini haiz yetkilileri hakkında “karşılıksız çek keşide etmek suçundan” öncelikle adli para cezasına hükmedilmiş söz konusu adli para cezalarının ödenememesi sebebi ile de çoğu yetkili hapis cezaları ile karşı karşıya kalmıştır. Zaman zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme gelen ve mağdurları tarafından düzenleme bekleyen 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nda (“Kanun”) değişiklik, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilen COVİD-19 (Koronavirüs) sebebi ile hız almış ve ilgili Kanun’da değişiklik yapılmasına karar verilmiştir.
26.03.2020 tarihli ve 31080 Sayılı Resmî Gazete’nin 1. Mükerrer sayısı ile 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) yayımlanmıştır. Kanun, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’na (“Dernekler Kanunu”) yapılan bazı eklemeler ile birtakım değişiklikler barındırmaktadır. Kanun ile getirilen bu değişiklikler aşağıda sizler için özetlenmiştir.
26 Mart 2020 tarihli Resmî Gazete‘de yayımlanan 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (“Torba Kanun”) ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na (“İl İdaresi Kanunu”) bir madde eklenmiştir. Eklenen bu madde, elektronik haberleşme alanında gerçek kişilere ait konum ve abonelik bilgilerinin işlenmesine dair 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nda (“Elektronik Haberleşme Kanunu”) yer alan genel düzenlemeye istisna oluşturmaktadır.
Covid-19 (Koronavirüs) salgını hem dünyadaki hem de Türkiye’deki finansal piyasaları olumsuz olarak etkilemektedir. Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”) bu olumsuz etkileri bertaraf etmek adına bazı kararlar almış ve bunları 23.03.2020 tarihli ve 2020/19 sayılı bülten ile kamuoyuna duyurmuştur.
Çin’de başlayıp bugün dünyanın 194 ülkesi ve nihayet Ülkemizde baş gösteren Covid 19 Virüs salgının önlenmesi kapsamında yargı faaliyetlerine ilişkin önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Yürürlüğe giren kısıtlamalar içinde Sosyal ve Ekonomik hayatı doğrudan ilgilendiren İcra ve İflas alanındaki düzenlemeler önemli bir yer tutmuştur. Buna göre;
24.03.2020 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) teklifinin kabul edilerek yasalaşması kapsamında, Kanun, 26.03.2020 tarihinde Resmi Gazetenin 31080 (Mükerrer) sayısında yayımlanmıştır.
Avrupa Birliği üye devletlerinin (“Üye Devletler”) ulusal rekabet otoritelerinden oluşan Avrupa Rekabet Ağı (European Competition Network), 23 Mart 2020 tarihinde corona virüsünden (“COVID-19”) kaynaklanan pandemi süresince rekabet hukuku kurallarının nasıl uygulanacağına dair ortak bir bildiri (“Bildiri”) yayınladı.
• 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu Ek Madde-2 düzenlemesi gereği genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere İşsizlik Sigortası Fonundan sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.
COVİD-19 salgınına sebebiyet veren korona virüsün 2019 yılı Aralık ayı itibariyle ilk olarak Çin’in Vuhan kentinde görülmesi üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından alınmaya başlanan tedbirler, salgının Türkiye’de de görülmesini takiben yargılama faaliyetlerini de kapsayacak şekilde artırılmış ve tedbirlerin kapsamları da kademeli olarak genişletilmiştir.
Koronavirüs Hastalığı 2019 (COVID-19); Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (yani küresel salgın) olarak kabul edilen, dünya çapında insan sağlığını tehdit eden ve ölümlere yol açan bir virüstür. Uzun süredir böyle bir örnekle karşılaşılmadığı için COVID-19 süreci, her konuda olduğu gibi daha hayatımıza yeni giren “kişisel verilerin işlenmesi ve korunmasına” dair düzenlemeler ile ilgili de soru işaretlerine sebebiyet vermektedir.
2019 yılı Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel bir kriz haline gelen, Dünya Sağlık Örgütü (“DSÖ”) tarafından “pandemi” ilan edilmesine sebebiyet veren Corona Virüs (“COVID-19”) salgınının ilk olarak 11 Mart 2020 tarihinde Türkiye’de de etkisini göstermeye başlamıştır.