COVID-19 Marka Tesciline Konu Olabilir Mi?
Yazan: Kübra Sağlam | 22 Mayıs 2020

Giriş

Dünya çapında etkisini göstermekte olan Covid-19 salgını hukukun birçok alanında da etkisini göstermiş ve göstermeye devam etmektedir. Salgının görülmeye başlandığı günden bu yana “Covid-19”, “Coronavirus” ve “Koronavirüs” gibi ibareler günlük hayatımızda sıklıkla kullanılmaya başlanmış ve hatta günlük konuşma dilinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Hal böyle iken üretim sektöründen hizmet sektörüne uzanan hemen hemen her alanda bu ibareler kullanılır hale gelmiştir. 

Ticari faaliyetlerde kullanılan bu ve benzeri ibarelerin birbirlerinden ayırt edilmesini sağlamak amacıyla gerçek kişiler veya tüzel kişiler tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde marka tescil başvuruları yapılmakta ve söz konusu ibarelerin gerekli kriterleri içermesi halinde marka olarak tescil edilmesine karar verilmektedir. Nitekim, Covid-19 salgınının günlük yaşamımızda etkilerini göstermeye başlamasını takiben hem ulusal hem de uluslararası alanda bu ibareler ile marka başvuruları yapılmaya başlanmıştır.

TÜRKPATENT sicilinde yapılacak kısa bir araştırma ile de rahatlıkla görülebileceği üzere “covid-19”, “covid”, “korona”, “coronavirus” gibi ibareler kullanılarak yapılan başvuruların bir kısmının uzman benzerlik incelemesinde reddine karar verildiği bir kısmının ise tescil sürecinin devamına yönelik karar verilmiştir.

İşbu yazımızda da günlük hayatımıza hızla giren bu ibarelerin TÜRKPATENT tarafından verilen kararlar ve yasal mevzuat ışığında marka olarak tescil edilebilirlik ihtimallerini değerlendiriyor olacağız.

“Covid-19”, “Covid”, “Korona”, “Coronavirus” gibi ibareler kullanılarak yapılan başvurular neden reddediliyor?

Bir marka başvurusunun herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmadan TÜRKPATENT nezdinde tescil edilebilmesi için; başta sicilde gösterilebilirlik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olması gerekmektedir. Ticari faaliyetlerimizde kullanmakta olduğumuz ve marka başvurusuna konu ettiğimiz işaretlerin bu nitelikleri sağlamaması durumunda ne yazık ki başvurular, tamamen veya kısmen reddedilme gibi sonuçlar ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Nitekim, TÜRKPATENT nezdinde söz konusu ibareler ile yapılan marka başvurularının büyük bir kısmı “ayırt edicilik” kavramına takılmakta ve olumsuz sonuçlar ile karşılaşmaktadır. Ayırt edicilik kavramı son derece kapsamlı bir kavram olup her bir başvuru bakımından somut olaya göre değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. Ancak; kısaca bahsetmemiz gerekir ise marka başvurusuna konu ettiğimiz kelime, şekil, harf, sayı gibi sicilde gösterilebilir her türlü unsurun;

  • Başvuruya konu edildiği mal ve hizmetlerin cinsini, çeşidini, vasfını, kalitesini, miktarını veya amacını belirten, “tanımlayıcı” nitelikte bir ibare olmaması,
  • Ticari faaliyetlerde herkes tarafından kullanılan ibareleri esas unsur olarak içermemesi,
  • Malların doğası gereği ortaya çıkan veya mala asıl değerini veren şekillerin veya malda bulunması gereken zorunlu unsurların başvuruda esaslı unsur olarak yer almaması,
  • Aynı mal ve hizmet sınıfında daha önceki tarihlerde başvuruya veya tescile konu edilmiş bir marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olmaması

gerekmektedir. İşte tam da bu nedenler ile söz konusu ibareler kullanılarak yapılan başvuruların bir kısmı reddedilmekte bir kısmının ise tescil sürecinin devamına karar verilmektedir.

Son günlerde hemen hemen her yerde gördüğümüz bu ibareler tek başlarına “temizlik malzemeleri, tıbbi malzemeler, dezenfektanlar, antiseptikler, insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, kimyasal ürünler vb.” gibi mal grupları için herkes tarafından kullanılan, ürünün içeriğine ilişkin ve ayırt edici niteliği haiz olmayan unsurlar olduklarından TÜRKPATENT tarafından başvuruların tamamen veya kısmen reddine karar verilmektedir.

Nitekim, “covid-19”, “covid”, “korona”, “coronavirus” vb. ibareler, başka herhangi bir unsur bulunmaksızın ilişik olduğu sınıflarda bir gerçek veya tüzel kişinin adına tescil edilmesi durumunda bu kişinin tekelinde kalacak ve başkaları tarafından markalarında kullanılamayacaktır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5/1-(c) maddesinin amacı da ilgili sektörde faaliyet gösteren herkesin kullanımına açık olan tanımlayıcı işaretlerin tek kişinin tekeline verilmesinin önüne geçmektir. Böylece, herhangi ayırt edici bir unsuru haiz olmadığı sürece  [SD1] [AHB2] bu ibareler herkesin  kullanımına açık olabilecek, ticari faaliyetler bakımından haksız rekabet ortamının oluşması engellenebilecektir.

Peki, “Covid-19, Covid, Corona, Coronavirus” gibi ibareler kullanılarak hiç mi başvuru yapılamaz?

Söz konusu ibareler kullanılarak “temizlik malzemeleri, tıbbi malzemeler, dezenfektanlar, antiseptikler, insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, kimyasal ürünler vb.” emtiada yapılacak marka başvurularında kısmen veya tamamen reddedilme gibi sonuçlar ile karşılaşılma ihtimalini en aza indirmek adına, marka görselinin veya marka adının başkaca kelime, harf, renk, şekil, sayı vb. ibareler ile desteklenmesi ve seçilen işarete ayırt edici nitelik kazandırılması gerekmektedir.   Nitekim, sicilde yer alan örneklerden de görüleceği üzere küçük farklılıklarla birlikte bu ibareleri içeren başvuruların “sağlık, dezenfektan, temizleyici maddeler, tıbbi malzemeler, ilaçlar” gibi emtia kapsamında yayına çıkmasına izin verilmiştir.

Bunun yanında, “Covid-19”, “Covid”, “Corona/Korona” ve “Coronavirus” gibi ibarelerin “tanımlayıcı” etki yaratmayacağı, herkes tarafından kullanılan bir cins isim olarak kabul edilemeyeceği mal ve hizmetler nezdinde bu ibareler ile marka tescilinin yapılma imkanı olabilecektir. Örneğin; söz konusu ibarelerin kullanımına alışık olmadığımız uydu antenleri, elektrikli aletler, ormancılık ürünleri, süs eşyaları, giysiler (koruyucu amaçlı olanlar hariç), elektrik dağıtım hizmetleri, gayrimenkul komisyonculuğu, vb. mal ve hizmet türleri için tescile konu edilmesi mümkün olabilecektir.  Yine, “covid-19” ibaresinin “uydu alıcılarının, antenlerin” yer aldığı 09. sınıf bakımından; “corona” ibaresinin “ateşli, havalı, yaylı silahların” yer aldığı 13. sınıf bakımından marka başvurusu olarak bültende yayınına karar verilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalarımıza ek olarak; Sınai Mülkiyet Kanunu’nun tüm marka başvuruları bakımından göz önünde bulundurulması gereken 6. maddesinin unutulmaması gerekmektedir. Hangi ibareler ve hangi sınıflarda tescil başvurusuna konu edildiği fark etmeksizin yapılan yeni bir marka başvurusunun, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı/benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile karıştırılma ihtimali bulundurmuyor olması gerekmektedir.

Sonuç

Ticari faaliyetlerde kullanılmak istenen veyahut halihazırda kullanılan bir işaretin marka olarak tescil edilmesi başvuru sahibine, söz konusu marka haklarının münhasıran kendisine ait olmasını ve üçüncü kişilerin işbu markaya karşı tecavüz ve haksız rekabet içeren fiillerini önleme, durdurma ve ortadan kaldırma imkanını sağlayacaktır. Marka hakkının sahibi, markasını izinsiz ve hukuka aykırı biçimde kullananlara karşı tazminat talebinde bulunabileceği gibi, marka hakkına tecavüz suçu kapsamında suç duyurusunda da bulunabilecektir. Bu sebeple, ticari faaliyetlerinizde kullanmakta olduğunuz/kullanacağınız ibareleri marka tescil yolu ile koruma altına almanız önem arz etmektedir.

Özellikle son dönemlerde oldukça gündemde olan “covid-19”, “covid”, “korona”, “coronavirus” vb. ibarelerini içeren marka başvurularında; başvuruya  konu edilen kelime, şekil, harf, sayı gibi sicilde gösterilebilir her türlü unsurun “tanımlayıcı” nitelikte bir ibare olmamasına, ticari faaliyetlerde herkes tarafından kullanılan bu ibareleri esas unsur olarak içermemesine ve aynı mal ve hizmet sınıfında daha önceki tarihlerde başvuruya veya tescile konu edilmiş bir marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olmamasına özen gösterilmelidir. Aksi takdirde, başvuruların reddedilmesi muhtemeldir.

Bu kapsamda, ticari faaliyetlerinizde kullanmakta olduğunuz veya kullanacağınız sizlere özgün ve yukarıdaki açıklamalarımız kapsamında ayırt edici niteliği haiz işaretlerin marka başvurularına konu edilmesini ve başvuru öncesi benzerlik araştırması yapılmasını tavsiye ederiz. 

Paylaş: