Markalaşma ve Markalaşma Süreci
Marka Nedir?
Günümüzde, küreselleşmenin doğurduğu bir gereklilik olarak markalaşma oldukça önemli bir süreç haline gelmiş olup bir marka değeri uzun emek ve çabalar sonucunda elde edilebilmektedir. Markalaşma, marka sahibi bakımından özellikle prestij ve ekonomik anlamda oldukça önem arz eden bir değerdir. Kısaca, marka, belirli bir ürün veya hizmetin farklılaşmasını ve tüketiciler tarafından benzer ürün ve/veya hizmetlerden ayrılmasını sağlayan işaretler olarak tanımlanabilir. Bir başka ifade ile marka genel anlamıyla bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini, bir başka iletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırmaya yarayan işaretlerdir[1]. Dolayısıyla marka, bir gerçek veya tüzel kişinin en önemli malvarlıklarından birini oluşturmaktadır. Marka hakkı ve marka tesciline ilişkin hukuki düzenlemeler ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) kapsamında yer almaktadır.
Marka Nasıl Koruma Altına Alınabilir?
SMK uyarınca, bir işaretin marka olarak korunması tescile bağlanmıştır. Her ne kadar tescilsiz markaların korunmasına ilişkin istisnai durumlar söz konusu olsa da kural olarak markaya kanun kapsamında sağlanan koruma tescil ile doğmaktadır.
Markanın Korunma Süresi Nedir?
Tescilli bir markanın korunma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıl olup söz konusu korumanın daha uzun bir süre devamının sağlanması için, her 10 yılda bir marka yenilemesi yapılması gerekmektedir.
Marka Sahibinin Hakları & Yetkileri Nelerdir?
Tescil edilen ve Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) nezdinde tutulan sicile kaydedilen markaya bağlı haklar münhasıran marka sahibine ait olmaktadır. Bu kapsamda marka hakkı, hak sahibine inhisari nitelikte yani herkese karşı ileri sürülebilen yetkiler vermektedir. Bu doğrultuda SMK kapsamında sağlanan marka koruması, marka hakkı sahibine hem markası üzerinde serbest bir şekilde tasarrufta bulunma yetkisini hem de üçüncü kişilerin tecavüz içeren ve marka ihlali sonucunu doğuran haksız ve hukuka aykırı fiillerine karşı ileri sürülebilecek bir takım hak ve yetkileri sağlamaktadır. SMK uyarınca marka sahibinin hakları ve yetkileri şu şekildedir:
- Marka sahibi, kendisine ait tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılmasının önlenmesini,
- tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının sonlandırılmasını ve
- ihlale konu kullanımın aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, Türkiye’de ulaşmış olduğu tanınmışlık düzeyi nedeniyle, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tanınmış markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılmasının önlenmesini
talep edebilecektir. Nitekim yukarıda belirtilen durumlar aynı zamanda marka hakkının ihlali sonucunu oluşturmaktadır.
Marka İhlalinin Meydana Gelmesi Halinde Alınabilecek Aksiyonlar Nelerdir?
Tescilli bir markanın izinsiz ve hukuka aykırı bir biçimde ticaret alanında üçüncü kişiler tarafından kullanılması halinde marka ihlali gündeme gelecek ve hakkı ihlal edilen marka sahibinin talebi üzerine ilgili işaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması yasaklanabilecektir. Aynı zamanda marka hakkı ihlali oluşturan işareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi, ithal ya da ihraç edilmesi de marka sahibi tarafından yasaklanabilecek fiiller arasında yer almaktadır.
Marka hakkının ihlali halinde marka sahibinin yasaklanmasını talep edebileceği diğer fiiller ise ihlal yaratan işaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması, işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması ve işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması olarak sıralanabilecektir.
Marka İhlali Halinde Alınabilecek Diğer Aksiyonlar (Tazminat Hakkı ve Suç Duyurusunda Bulunabilme)
Marka hakkı sahibi, markasını izinsiz ve hukuka aykırı biçimde kullananlara karşı SMK kapsamında düzenlenmiş olan ve yukarıda yer alan haklarının yanı sıra aynı zamanda marka ihlalini gerçekleştirenlerden tazminat talebinde de bulunabileceği gibi, marka hakkına tecavüz suçu kapsamında bu kişi/kişilere karşı suç duyurusunda da bulunabilecektir.
Sonuç
Markalaşmanın günümüzde oldukça önemli ve değerli bir konu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, oluşturulacak özgün ve ayırt edici markaların tescilinin alınması, marka tesciline bağlı korumalardan tam anlamıyla yararlanabilmek adına mutlak surette tavsiye edilmektedir.
[1]Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 1. bs., İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2012, s. 6