İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Çıktı
5. Yargı Paketi’ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, 30.11.2021 tarihinde 7343 sayılı kanunla TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. “İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” adıyla 30.11.2021 tarihli 31675 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
1. İCRA BAŞMÜDÜRÜ SEÇİLMESİ VE İCRA DAİRELERİ BAŞKANLIĞI KURULMASI
Bu kanunla “icra başmüdürü” makamı ihdas edilmiştir. Kanun değişikliğinden önce böyle bir makam yoktu. “İcra başmüdürü”, icra müdürü yetkilerine haiz olacaktır. İcra başmüdürlerinin ek olarak adalet hizmetleri tazminatı alması kararlaştırılmıştır. 7343 sayılı Kanunun 35. maddesiyle, 657’nin 152. Maddesinde değişiklik yapılarak, icra başmüdürlerine özel hizmet tazminatının yüzde 50’sine kadar ek adalet hizmetleri tazminatı ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Bununla birlikte, iş yoğunluğu esas alınarak İcra Dairelerinin fazla olduğu şehirlerde Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek şekilde bir ya da birden fazla “icra daireleri başkanlığının” kurulması kararlaştırılabilir.
2. İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİK
İcranın geri bırakılmasına ilişkin karar istinaf mahkemesi veya Yargıtay’a aitti. Bundan sonra takibin yapıldığı yerin İcra Mahkemesine bu yetki verilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru üzerine istinaf mahkemesinin temyiz yolu açık olmak üzere verdiği esastan red kararlarında, tehiri icra kararı temyiz yoluna başvuru süresinin dolmasına kadar geçerliliği devam edecektir. Bu suretle uygulamada tehiri icra kararının temyize başvurana kadar devam edip etmediği konusunda yaşanan sorunlar sona erdirilmiştir.
3. HACİZ, İHALEYE HAZIRLIK, İHALE SÜRECİ VE İHALENİN FESHİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER
Üçüncü kişi tarafından İstihkak iddiası varsa ve üçüncü kişi haczedilen malın yedieminliğini kabul ederse mal muhafaza altına alınmayacaktır. Ancak, kanun gereği, takibin devamına karar verilmesi durumunda mal muhafaza altına alınabilecektir. Böylece, malın derhal muhafaza altına alınmasıyla üçüncü kişinin yaşayabileceği olası sorunlar önlenmiş olmaktadır.
Satış isteme süresiyle ilgili taşınır ve taşınmazlar arasında ayrım vardı. Değişiklikle taşınır ve taşınmazlar arasındaki ayrım ortadan kaldırılmıştır. Her ikisi için de haczedilen malların 1 yıl içerisinde satışının istenebileceği düzenlemesi yapılmıştır. İlaveten, 1 yıl içerisinde satışı talep edilmesine karşın satılmazsa, satış isteme süresi ilk sürenin sona erme tarihinden itibaren 1 yıl daha uzayacaktır. Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması uygulaması yürürlüğe girmiştir. Giderler peşin yatmazsa, satış talebinde bulunulmamış gibi olacaktır. Eksik yatarsa 15 gün süre verilebilir. Bu sürede de tamamlanmazsa, satış talebinde bulunmamış sayılacaktır.
Açık artırmanın tüm aşamaları elektronik ortamda yapılması kararlaştırılmıştır. UYAP sistemine entegre elektronik satış portalından satış yapılacaktır. Bu açık arttırmaya ilişkin olarak, teklif verme süresinin 7 gün olduğu belirlenmiştir.
Yürürlüğe girmiş olan yeni yasa ile, haczedilmiş olan malın elektronik ortama sürümü ve akabinde satışına ilişkin olarak yapılan hazırlık işlemleri yeniden düzenleme alanı bulmuştur.
Böylelikle, birinci arttırma ve ikinci arttırmanın yapılacağı günü ve saati, başlangıç tarihinden en az 15 gün önce ilan edileceği belirlenmiştir. Elektronik satış portallarında yapılan bu ilanların, arttırmanın bitimine kadar olan süreçte erişeme açık tutulacağı yeni düzenlemede görülmektedir. Birinci arttırmanın bitim tarihinden itibaren bir ay içinde ikinci arttırma başlamalıdır.
Borçluya rızaen satış yapma yetkisi verilmiştir. Buna göre borçlu, kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda kıymet takdiri yapılmasını, yapıldığı durumlarda ise tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde haczedilen malın satışı için yetki verilmesini isteyebilir. Fakat satışa konu malın muhammen bedelinin (ve ayrıca mala rüçhanı olan alacaklar varsa bunların toplamının fazla olması halinde bu bedelin) ve bu mala ilişkin yapılan takip masraflarının %90’ını karşılaması gerekecektir.
Rızaen satış için icra müdürü tarafından kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra borçluya 15 günlük süre verecektir. Bu sürenin başlangıcı ile icra mahkemesi kararına kadar alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemeyecektir.
İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, taşınmazda oturan ve kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emredecektir.
Taşınırlar ve taşınmaz için, ihale alıcısı tarafından ihalenin feshi talep edilmesine rağmen, artırmaya ilişkin sonuç tutanağının ilan edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde, satış bedelini nakit olarak yatırması gerekmektedir. Satılan malın teslimi ise, ihale kesinleştikten sonra gerçekleşmektedir. Öncesinde, resmi sicilde alıcının adına tescil sağlanmayacaktır.
İhaleye ilişkin oluşturulmuş fesih talebi üzerine İcra Mahkemesi talep tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 20 gün içinde duruşmayı yapacak ve tarafların gelmemesi durumunda dahi karar verebilecektir. İhalenin feshi talebi şayet usulden reddedilmişse, bu haller için de duruşma yapılmaksızın karar alınabilecektir.
4. AVUKATLARIN MESLEKİ SUÇLARIYLA İLE İLGİLİ DÜZENLEME
Avukatların mesleklerine ilişkin olarak işlemiş oldukları suçlar hususunda istinaf kanun yolunda kesinleşmiş olan kararlar için temyiz kanun yolu açılmaktadır. 15 Temmuz 2020 tarihinden önce verilmiş kesin nitelikteki kararlar bakımından geçerli olmayacaktır.
5. HAKİM VE SAVCI ADAYLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEME
Hâkim ve Savcı adaylığı için atanma koşulları bakımından “alışılmışlığın dışında çevrenin yadırgayacağı şekilde konuşma ve organlarının hareketini kontrol zorluğu çekmek gibi engeli bulunmamak” şartı kaldırılacaktır.
6. DAMGA VERGİSİ DEĞİŞİKLİĞİ
İcra taahhüdü, borcun yapılandırılmasına dair sözleşmeler, tutanaklar veya kağıtlar damga vergisinden istisna olacağı hüküm altına alınmıştır.
7. ÇOCUK TESLİMİ İLE İLGİLİ YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Türk Medeni Kanunu esas alınarak, çocuğun üstün gelen yararını ele almak, çocuğun kişisel ilişki kurmasına ilişkin olarak verilen kararlara aykırılık barındıracak davranışların önlenmesine yönelik olan düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler uyarınca, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına ilişkin olarak verilen kararların yerine getirilmemesi durumunda, çocuğun menfaatine aykırılık barındırmaması şartıyla, çocuğun velayetine sahip olmayan anne yahut babanın talebi doğrultusunda velayetin değiştirilmesi mümkün olacaktır.
Buna ek olarak, Çocuk Koruma Kanunu’na “Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması” başlığını içeren dördüncü bir bölüm de eklenmiştir
Ayrıca, çocuğun teslime ilişkin yeni düzenlemeler yapılmış olup, teslim mekânı ile ilgili olarak yapılacak belirleme işlemlerinin Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü tarafınca belirlenecek olan teslim mekanlarında yapılması gerekmektedir.
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişkin kurulması hususundaki ilam veya tedbir işlemlerindeki maddi külfeti artık Adalet Bakanlığı karşılayacaktır. Bu masrafların avukatlık ücreti hariç tüm masrafları kapsayacaktır. Uzman ve öğretmenlere her çocuk teslimi için ödeme yapılması yasalaşmıştır. Yol tazminatı miktarında ve kapsamında da değişiklik yapılmıştır.
SONUÇ
Sonuç olarak; 5’inci Yargı Paketi’yle icra dairelerindeki uyumun ve verimliliğin arttırılması amaçlanmıştır. Ayrıca taraflar arasındaki hassas menfaat dengesinin korunması ve işlemlerin hızlandırılmasına da önem verilmiştir. Bu kapsamda icra başmüdürünün seçilmesi ve icra dairelerini kapsayan başkanlıkların kurulması ile icranın geri bırakılması, damga vergisi, haczedilen malın muhafazası, ihaleye hazırlık ve ihale süreçleri, avukatların meslek suçları, hâkim ve savcı adayları ve çocuk teslimi gibi konularda değişiklikler yapılmıştır. Bundan sonrasında gerçekleşecek olan icrai işlemler için, değişen hükümlere dikkat edilmesini önemle tavsiye ederiz.