Özelleştirme sonrasında İşçilerin Hukuki Durumu
Yazan: Gamze Telli | 02 Şubat 2017

Kuruluşlardaki Personellerin Nakli

 

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 22. Maddesi ile nakle tabi personelin rejimi düzenlenmektedir. Bu maddeye göre;

 

  • Özelleştirme programına alınan kuruluşlarda (iştirakler hariç) ilgili kuruluş veya İdare (Özelleştirme İdaresi) tarafından istihdam fazlası personel belirlenmesi ya da bu kuruluşların kısmen veya tamamen satışı nedeniyle kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi, devredilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması, tasfiye edilmesi halinde; bu kuruluşlarda programa alınma tarihi itibariyle Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak veya sözleşmeli statüde çalışmakta olanlar ile İş Kanunlarına tabi görev yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi (TİS) hükümlerinden yararlanmayan Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Kurul Başkanı, Daire Başkanı, Müessese, Bölge-Fabrika-İşletme ve Şube Müdürü, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcısı, Müşavir ve Başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle görev yapan personel, kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere yukarıda belirtilen işlemlerin tamamlanmasından itibaren 15 gün içerisinde İdare tarafından Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilir.

 

  • Nakil hakkı tanınan bir kadro veya pozisyonda görev yapmakta iken İdare tarafından ihdas edilen ve İş Kanunlarına tabi olan kadrolara atanmayı kabul edenler ile kuruluş özelleştirme programına alındıktan sonra kuruluşa naklen veya açıktan atananlar 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun md. 22 ile getirilen haklardan yararlanamaz.

 

  • İdare, özelleştirme programındaki kuruluşlarda nakil hakkı kapsamında yer alan kadro ve pozisyonlardan boş bulunanları iptal etmeye, kadro ve pozisyonların yerini, aynı kuruluş bünyesindeki şirketler veya işyerleri arasında değiştirmeye yetkilidir.

 

  • Özelleştirme programındaki herhangi bir kuruluşun personeli, İdare tarafından özelleştirilecek kuruluşlarda görevlendirilebilir ve yetkilendirilebilirler.

 

  • Nakle tabi personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kazanılmış hak aylık derecesinden aşağı olmamak kaydıyla, 190 sayılı KHK kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya, anılan Başkanlık tarafından 45 gün içerisinde ataması teklif edilir. 190 sayılı KHK kapsamı dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının (özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar hariç) mevcut boş kadro ve pozisyonlarına da ihtiyaçlar doğrultusunda atama teklifi yapılabilir.

 

  • Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren 30 gün içerisinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama işlemlerinin yapılması zorunludur. Nakle tabi personelin ataması yapıldıktan sonra atama emri, ilgili personele atamayı yapan kurum ve kuruluş tarafından tebliğ edilir. Kurum ve kuruluşlar atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu en geç 15 gün içerisinde Devlet Personel Başkanlığı’na bildirirler. Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak nakil sebebiyle boşalan kadro ve pozisyonlar, boşaldıkları tarihten itibaren herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.

 

  • Nakil hakkına sahip olarak İş Kanunlarına tabi olarak çalışmakta iken, özelleştirme uygulamaları nedeniyle istihdam fazlası personel olarak belirlenenlerden, kararın kendilerine tebliği tarihinden başlayarak 10 gün içinde “nakil hakkından vazgeçtiğini” beyan edenlerin iş sözleşmeleri feshedilmiş sayılır ve bunların kıdem-ihbar tazminatları Özelleştirme Fonundan karşılanır.

 

  • Kuruluşun özelleştirme uygulaması sonucu nihai devir işlemlerinin onaylanmasına ilişkin kararın Resmi Gazetede yayımından itibaren 10 gün içinde nakil hakkından vazgeçtiğini çalıştığı kuruluşa yazılı olarak bildiren nakil hakkına sahip İş Kanunlarına tabi personelin de iş sözleşmeleri feshedilmiş sayılır ve bunların da kıdem-ihbar tazminatları Özelleştirme Fonundan karşılanır.

 

  • Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere isimleri Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilenlerden; nakil süresi içerisinde kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde iş sözleşmeleri sona erenlerin kıdem tazminatları da Özelleştirme Fonundan ödenir.

 

  • İş Kanunlarına tabi çalışmakta iken, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun md. 22 gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez.

 

  • Kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli personel ile İş Kanunlarına tabi personele, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları sözleşme ücreti, ücret (fazla mesai ücreti hariç), ikramiye, bankacılık tazminatı, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarının, nakledildiği kurum veya kuruluştaki kadro ve pozisyonlara ilişkin olarak yapılan aylık, ek gösterge, ikramiye, her türlü zam ve tazminatları, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, sözleşme ücreti, ücret, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi, döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (fazla mesai ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir.

 

Nakle Tabi Personellerin Devredilmemesi Hali ve Nakle Tabi Olmayan Personellerin Durumu

 

 

  • Nakle tabi personel, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun md. 22 çerçevesinde devredilmez ise, o halde, bu personel ilgili kuruluşun personeli olmaya devam edecek ve özelleştirme sonrası dönemde işçilerin tamamı İş Kanununa tabi olarak istihdam edilecektir.

 

  • İş Kanunu’na tabi olarak çalışan ve TİS’e tabi olan “nakle tabi olmayan” personellerin iş sözleşmeleri, İş Kanunu’nun “İşyeri Veya Bir Bölümünün Devri” başlıklı md. 6 çerçevesinde ilgili tesisin özelleştirilmesi esnasında tesis ile beraber devralan işverene nakledilecektir.

 

  • İş Kanunu çerçevesinde, anılan işçiler hakkında, devralan şirket, yürürlükteki bireysel ve toplu iş sözleşmelerinden, işyeri uygulamalarından ve İş Kanunu’ndan doğan tüm yükümlülüklerden sorumlu olacaktır. Zira İş Kanunu md. 6, işyeri veya işyerinin bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceğini; devralan işverenin, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlü olacağını; devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödemesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren ile birlikte sorumlu olacağını ancak devreden tarafın sorumluluğunun devir tarihinden itibaren 2 yıl süre ile sınırlı olduğunu ifade etmektedir.

 

  • İş Kanunu çerçevesinde, anılan işçiler, aynı çalışma koşulları görevlerini ifa etmeye devam edecektir. Devralan şirketin, yeni çalışma koşulları belirlemesi örneğin, çalışma saatlerinde işçi aleyhine değişiklik, ücretin düşürülmesi vb. değişiklikler olması halinde, işçi iş sözleşmesini “Çalışma Koşullarındaki Esaslı Değişiklik” sebebiyle haklı nedenle fesih hakkına sahip olacaktır.

 

Alt İşverenlikler Açısından Hukuki Durum

 

  • Devreden kurumda alt işverene bağlı çalışan işçiler olması halinde; İş Kanunu md. 2 gereğince, devreden şirket, bünyesinde çalıştırdığı alt işverenlerin işçilerinin ücretleri, sosyal sigorta primleri ve sair işçilik alacaklarından esas işveren sıfatı sebebiyle, alt işverenler ile birlikte sorumludur. Müteselsil borçluluk gereği işçinin talebi ya da dava açması sonucu eğer alacak asıl işveren tarafından ödenmişse, bu halde asıl işverenin alt işverene karşı rücu hakkı her zaman saklıdır. Ancak belirtmek gerekir ki; asıl işverenle alt işverenin müteselsil borçluluk ile ilgili olarak aralarında yapacakları anlaşmanın alacaklı işçilere karşı bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bunun anlamı, asıl işverenle alt işveren arasında müteselsil borçluluk hükümlerini değiştiren böyle bir anlaşma yapılsa dahi bunun işçiyi bağlamayacağı ve işçinin asıl işverenden alacaklarının tümünü talep edebilmesidir.

 

 

Saygılarımızla,

Aksan Hukuk Bürosu - İş Hukuku Departmanı

Paylaş: