Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldı
01.02.2022 tarihinde Resmî Gazete’de 31737 sayısı ile Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik”) yayımlandı. Ticaret Bakanlığı, Değişikliği, tüketicilerin korunmasına yönelik tedbirler alındı, şeklinde tanıttı. Değişiklik ile ticari uygulamada bulunan kişi ve kurumlara pek çok yükümlülük getirildi. Değişiklik, 01.03.2022 tarihinde yürürlüğe girecek. En önemli değişiklikler bakımından inceleme ve yorumlarımızı aşağıdaki gibi derledik.
1. KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ FİYAT
Değişiklik ile Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) 13. maddesine aşağıdaki fıkra eklendi.
“Bir mal veya hizmete ilişkin olarak tüketicinin satın alma davranışı ve diğer kişisel verileri analiz edilerek sunulan fiyatın kişiselleştirilmiş fiyat olduğu kabul edilir. Tüketiciye bu şekilde bir fiyat sunulması durumunda, bu hususa ilişkin bilgi ile o mal veya hizmet ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcı tarafından belirlenen güncel satış fiyatına ve kişiselleştirilmiş fiyata aynı alanda yer verilir.”
Düzenlemede ilk göze çarpan husus “satın alma davranışı” analiz edilmesidir. Burada oldukça yoğun olarak kullanıldığı üzere web sitelerinin çerez uygulamalarına atıf yapılmaktadır. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının satın alma geçmişi vasıtası ile tespit edilerek, satılan ürün bakımından fiyat sunulması kişiselleştirilmiş fiyat olarak kabul edilmiştir.
Kişisel veri analiz edilerek sunulan fiyat kavramı kapsamında kişisel verilerin fiyat belirlemesinde kullanılmasına göre belirlenecektir. Örneğin, bazı markaların kişilere “doğum günü” sebebi ile özel fiyat ve fırsatlar sunduğu görülmektedir. Kişinin doğum tarihi verisi ile yapılan bu indirim kişiselleştirilmiş fiyat olarak değerlendirilecektir.
Ticaret Bakanlığı web sitesinde Değişiklik tanıtılırken bu fıkranın amacında “tüketicilere veya tüketici gruplarına özel fiyat sunduklarına ilişkin bilgiye yer verilen reklamlardan bahsedilmiştir[1]. Fıkrada ise sadece “tüketici” denmiş, tüketici grubundan bahsedilmemiştir. Ancak, fıkranın geniş yorumlanması ihtimalinde bir gruba yönelik kişiselleştirilmiş fiyat belirlendiği hallere de dikkat edilmesi gerekmektedir. Yalnızca bu denli geniş yorumlama halinde, kişilerin cinsiyet verisinden yararlanarak sadece kadın müşterilere yapılan bir indirim de kişiselleştirilmiş fiyat olarak değerlendirilebilecektir. Bu yorumlama kişiselleştirilmiş fiyat kavramı özüne uygun olmayacaktır. Değişikliğin yürürlüğe girmesi ile yoruma açık noktaların netliğe kavuşması beklenmektedir.
Açıklandığı şekilde tüketiciye “kişiselleştirilmiş fiyat” sunulması halinde “güncel satış fiyatına” da yer verilmesi gerekmektedir.
Tüketicilere kişiselleştirilmiş fiyat sunulması takdirde, kişisel verilerinin analiz edildiğinin ve kendisine özel bir fiyat sunulduğuna dair, Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Aydınlatma Metni’nde açıkça yer verilmesini tavsiye ediyoruz.
2. İNDİRİMDEN ÖNCEKİ 30 GÜN İÇİNDE UYGULANAN EN DÜŞÜK FİYATIN GÖSTERİLMESİ
Değişiklik ile Yönetmelik’in 14. maddesinin 3. fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirildi.
“Bir mal veya hizmetin indirimden önceki satış fiyatının tespitinde indirimin uygulandığı tarihten önceki otuz gün içinde uygulanan en düşük fiyat esas alınır. Meyve ve sebze gibi çabuk bozulabilen mallara ilişkin reklamlarda indirimin miktarı veya oranı hesaplanırken, indirimli fiyattan bir önceki fiyat esas alınır. Bu hususlara ilişkin ispat külfeti reklam verene aittir.”
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“Kanun”) madde 54/3 ile “İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı, indirimden önceki fiyatı, tarife ve fiyat listeleri ile etiketlerinde gösterilir.” şeklindeki düzenlenmesi uyarınca, halihazırda indirimden önceki fiyatın tüketiciye gösterilmesi zorunluydu. Ancak, son dönemde fiyat üzerinde artış yapılıp sonra indirim yapılarak tüketicinin yanıltıldığına dair şikayetler oldukça artmıştı. Bu durumu önlemek için indirimin uygulandığı tarihten önceki otuz gün (30) içinde uygulanan en düşük fiyatın üzerinden indirim miktarının gösterilmesi zorunluluğu getirildi.
Bu fıkra kapsamında en çok merak konusu olan husus, değişikliğin yürürlüğe gireceği 01.03.2022 tarihine kadar basılı reklam ve etiketler üzerinde Değişiklik’e uygun düzeltmelerin yapılması gerekip gerekmediği olmuştur.
Kanun’un alıntılanan maddesinde indirimli satış fiyatının, tarife ve fiyat listeleri ile etiketlerinde gösterileceği düzenlenmişti. Yine, 29044 sayılı Fiyat Etiketi Yönetmeliği madde 11 ile indirimli satışların etiket üzerinde nasıl gösterileceğine yönelik ayrıntılar yer almaktadır. Değişiklik, indirim oranına dayanak önceki fiyatı belirlemekle birlikte ürün etiketlerine de bu şekilde yansıması gerektiği açıktır. Yine ticari reklamlarının da gerçeği yansıtması ve yanıltıcı olmaması gerektiğinden Değişiklik ‘in yürürlük tarihinde etiketler ile reklamların da düzeltilmesi gerekmektedir.
3. SIRALAMA ÖLÇÜTÜ HAKKINDA BİLGİLENDİRME
Değişiklik ile, Yönetmelik’in 28. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra 28/A olarak eklenmiştir.
“(1) İnternet ortamında satışa sunulan bir mal veya hizmetin fiyat, nitelik ve benzeri hususlarında karşılaştırma yapılarak sıralama yapılması durumunda, sıralamanın hangi ölçütler dikkate alınarak oluşturulduğuna ilişkin bilgiye aynı alanda ya da bir bağlantı veya uyarı işareti ile tüketicilerin yönlendirilerek ayrıntılı bilgi alabileceği açılır ekranda kolayca görünebilecek şekilde yer verilir.
(2) Reklam veya sponsorluk ve benzeri anlaşmalara dayanılarak gösterilen sıralama sonuçlarında reklam ibaresine yer verilmesi zorunludur.”
Bakanlığın açıklamasında “Sıralama içeren reklamlarda tüketicilerin özellikle, yapılan sıralamanın hangi ölçütler kullanılarak oluşturulduğu ve arama sayfasında görünen önerilerin sıralamada yer alan firmalardan ücret alınarak yapılıp yapılmadığı ve dolayısıyla bir reklam olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmaları önem taşıyor.” demektedir.
Esasen düzenlemenin mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık eden ve birçok marka satışı yapan e-ticaret web siteleri bakımından önem arz ettiği anlaşılmaktadır. Ancak düzenlemede aracı, satıcı, sağlayıcı ayırımı yapılmadığından dolayı web sitesi üzerinden satış yapan tüm kurumların ürün sıralaması bakımından kullandığı ölçütlere yer vermesi gerekecektir.
4. TÜKETİCİ DEĞERLENDİRMELERİ
Değişiklik ile, Yönetmelik’in 28. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra 28/B olarak eklenmiştir.
“(1) İnternet ortamında, satıcı ve sağlayıcılar ya da bunlar adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık eden aracı hizmet sağlayıcıları tarafından, tüketicilerin bir mal veya hizmete ya da satıcı veya sağlayıcılara ilişkin değerlendirme yapmasına imkân sağlanması durumunda; bu değerlendirmelerin, sadece ilgili mal veya hizmeti satın alanlar tarafından yapılmasına izin verilir.
(2) Bu değerlendirmelerin yayınlanmasına ilişkin belirlenen esas ve kurallara değerlendirmelerin yayınlandığı alanda ya da bir bağlantı veya uyarı işareti ile tüketicilerin yönlendirildiği açılır ekranda yer verilir.
(3) Tüketici değerlendirmeleri, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra olumlu ya da olumsuz ayrımı yapılmaksızın en az bir yıl süre ile herhangi bir yönlendirme yapılmadan tarih, değerlendirme notu, satıcı veya sağlayıcıya göre sıralanma gibi objektif bir ölçüte göre yayınlanır. Belirlenen esas ve kurallar çerçevesinde yayınlanmasına izin verilmeyen tüketici değerlendirmelerine ilişkin hususlar değerlendirmeyi yapan tüketiciye derhal bildirilir.
(4) İlgili mevzuatına aykırı sağlık beyanı içeren tüketici değerlendirmeleri yayınlanamaz.
(5) Değerlendirme yapılan mal veya hizmet ile ilgili yaşanan tüketici mağduriyetinin satıcı veya sağlayıcı tarafından giderildiğinin tüketici ya da satıcı veya sağlayıcı tarafından bildirilmesi halinde bu durum, gerekli doğrulama yapıldıktan sonra ilk değerlendirmeyle aynı yerde gecikmesizin yayınlanır.
(6) Bir mal veya hizmetin satışını artırmak amacıyla doğru olmayan değerlendirmelerin yapılmasına ya da mal veya hizmeti onaylayan ifadelerin kullanılmasına yönelik gerçek veya tüzel kişiyle anlaşma yapılamaz ya da hizmet satın alınamaz.
Bakanlığın açıklamasında “Tüketicilerin satın alma kararını etkileyen en büyük bileşenlerden birini, bir mal veya hizmet veya satıcı ve sağlayıcı hakkında farklı tüketicilerce yapılan değerlendirmeler oluşturuyor. Bir platformda veya internet sitesinde yayınlanan tüketici değerlendirmelerinin diğer tüketicilerin satın alma kararı üzerindeki etkisi göz önüne alınarak, yapılan değerlendirmelerin aldatıcı ve yanıltıcı olmamasını sağlamak üzere de düzenlemeye gidildi. Buna göre, sahte tüketici değerlendirmelerinin yayınlanması yasaklanırken, değerlendirmelerin olumlu-olumsuz ayrımı yapılmadan yayınlanması gerektiği hüküm altına alındı ve tüketici yorumlarına erişim sağlayanlara bu yorumların o mal veya hizmeti satın alan tüketicilerce yapılıp yapılmadığını kontrol etme ve buna ilişkin tüketicilere bilgi verme yükümlülüğü getirildi.” şeklinde düzenlemenin amacına yer verildi.
Bu düzenlemenin operasyonel olarak oldukça iş yüküne sebep olacağı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, bir an önce ilgili altyapının oluşturulması bakımından çalışmaya başlamakta fayda var. Bu düzenlemenin en büyük operasyonel yükünün aracı web siteleri ile satıcılar arasında yaşanacak olacağı açıkça görünüyor. Satışa aracılık eden web siteler, 5. fıkraya göre tüketici değerlendirmesine konu mağduriyetin giderildiğine dair bildirimi, doğrulama yaparak yayınlamak zorunda kalacak. Yine web sitesinde satış yapan ve tüketici değerlendirmelerine yer veren her kurum bu düzenlemeye tabi olacaktır.
5. TÜKETİCİ ŞİKÂYETLERİNİN YAYINLAMASINA İLİŞKİN UYGULAMALAR
Değişiklik ile Yönetmelik’in 28. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra 28/C olarak eklenmiştir.
“Esas faaliyet alanı internet ortamında bir mal veya hizmete ya da o mal veya hizmetin satıcı veya sağlayıcılarına ilişkin değerlendirme niteliğindeki tüketici şikâyetlerinin yayınlanmasına imkân sağlamak olan şikâyet platformları tarafından 28/B maddesinde belirtilen yükümlülüklere ilave olarak;
a) Hakkında değerlendirme yapılan satıcı veya sağlayıcılara, değerlendirmenin yayınlanmasından önce açıklama yapma veya cevap verme hakkını kullanabilmeleri için en az yetmiş iki saat süre tanınır.
b) Değerlendirmeler, bu süre dolmadan önce veya gerçeği yansıtmadığının anlaşılması halinde yayınlanmaz.
c) Değerlendirmeye ilişkin açıklama yapma ve cevap verme hakkını kullanacak olan satıcı veya sağlayıcılara platforma üyelik, ücret alma ve benzeri uygulamalara bağlı olmaksızın etkin bir iletişim yöntemi sağlanır.”
Özellikle tanınmış markaların mağduriyetini sıkça bildirdiği sadece tüketici şikâyetlerinin yayınlayan platformlar bakımından da beklenen düzenleme yapılmıştır. Bu platformlarda şikâyete muhatap satıcılara, cevap hakkın ancak platforma ücret ödeyerek üye olunması ile verilmekteydi. Yine şikâyetin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı bakımından herhangi bir denetim unsuru bulunmamaktaydı. Değişiklik ile şikâyete muhatap satıcı ve sağlayıcılara ücretsiz cevap hakkı verilmiş ve bu platformlar 28/B fıkrasındaki hükümler de dahil olmak üzere pek çok yükümlülüğe tabi tutulmuştur.
[1] https://ticaret.gov.tr/haberler/indirimli-satislarda-tuketicilerin-korunmasina-yonelik-yeni-tedbirler-alindi