Eylül | Sürdürülebilirlik Bülteni
- Türkiye Bankalar Birliği tarafından, Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Değerlendirme Raporu yayımlandı
Türkiye Bankalar Birliği (“TBB”) tarafından yayınlanan Yeşil Dönüşüm ve SKDM Değerlendirme Raporu, sürdürülebilir kalkınma ile çevresel, sosyal ve yönetişim bileşenlerini temel alan stratejik bir çerçeve sunmaktadır. TBB, bu raporla sürdürülebilir bir geleceğe yönelik adımlar atarak paydaşlarını bu geçişe hazırlamayı hedeflemektedir. Rapor, bankaların ve ulusal ekonomide sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinde üretici ve tüketici konumundaki bireylerin tümünü temsil eden kesim anlamına gelen reel sektörün yeşil geçişte daha bilinçli hareket etmesi ve bu alanda yol gösterici stratejiler geliştirmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Raporun ilk bölümünde yeşil dönüşüm kavramı ve bu dönüşümü destekleyen küresel eğilimler ele alınmaktadır. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bu kapsamda Türkiye’de kabul edilen düzenlemeler, yeşil geçişe yönelik adımları temsil etmektedir. İkinci ve üçüncü bölümlerde Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi’ne bağlı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“SKDM”) gibi yenilikçi ticaret mekanizmaları ve Türkiye’de SKDM ile ilgili çalışmalar ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Dördüncü bölümde döngüsel ekonomi, etkin atık yönetimi, enerji verimliliği ve sürdürülebilir değer zincirleri gibi konular ele alınırken yeşil geçişe ilişkin çeşitli tematik yansımalar ayrıntılı olarak tartışılmıştır. İlgili temalar örneklerle desteklenmekte ve endüstrilerin nasıl daha sürdürülebilir olabileceğine dair fikirler sunmaktadır. Beşinci bölümde SKDM kapsamına giren sektörler (demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre ve elektrik) ele alınmaktadır. Bu sektörlerin üretim süreçlerinin analizleri, emisyon eğilimleri ve bu emisyonları azaltma yolları, her sektöre özel çözüm önerileriyle birlikte sunulmaktadır. Altıncı bölümde SKDM sektörlerinde yeşil dönüşümü destekleyen emisyon azaltım projeleri, inovasyon, dijital dönüşüm ve tedarik zinciri yönetimi gibi alanlarda yapılabilecek araştırmalar ele alınmıştır. Bu kapsamda geçiş sürecini hızlandıracağı öngörülen uygulanabilir tedbir ve projeler ortaya konulmaktadır.
Son bölümde ise finans sektörünün yeşil geçişteki rolü incelenmiştir. Bu kapsamda bankaların sürdürülebilir finansman stratejileri, yeşil yatırım gereksinimleri ve sektörde yürütülen önemli çalışmalar değerlendirilmiştir. Raporda, bu geçişi mümkün kılacak yatırımların yapılmasında finansal kuruluşların yeşil geçişteki rolü vurgulanmaktadır.
TBB tarafından yayınlanan bu rapor, yeşil geçişte finans ve imalat sektörlerine etkili bir şekilde rehberlik etmesi planlanan stratejik bir belgedir. Bu çalışma hem bankacılık sektörü hem de reel sektör paydaşları için sürdürülebilirlik eksenine ilişkin çeşitli bilgiler ve rehberlik sağlamakta olup, yeşil geçişin Türkiye ekonomisine etkileri hususunda kapsamlı değerlendirmeler içermektedir.
Detaylı bilgi için: https://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/9053/yesil.pdf
- Sürdürülebilir Bankacılık Soru Seti Bulguları Yayımlandı.
2022 yıl sonu itibariyle Türkiye’de faaliyet gösteren 54 bankaya gönderilen soru setine dayanarak Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (“BDDK”) tarafından, Sürdürülebilir Bankacılık Anketi Sonuçları başlıklı rapor yayımladı. Türk bankacılık sektörünün çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik açısından gelişmişlik düzeyini değerlendirmenin yanı sıra, bankaların iklim bağlantılı finansal risklere ilişkin strateji ve uygulamalarını gözden geçirmeyi amaçlamaktadır. Rapor kapsam itibariyle sürdürülebilirlik politikası, kurumsal yönetim, sosyal sorumluluk, risk yönetimi ve çevresel ayak izi konularında veriler sağlamaktadır ve BDDK’nın resmi internet sayfasında yayımlanmıştır.
Araştırma, bankaların çevresel duyarlılığını ölçmek ve BDDK’nın stratejisinin parçası olarak düzenleyici gözetim süreçlerinin etkinliğini artırarak sürdürülebilirlik sektöründeki gelişmeleri desteklemek amacıyla yapılmıştır. Soru seti, bankaların çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir stratejilerini, hedeflerini ve kurumsal yapılarını detaylı bir şekilde incelemek amacıyla tasarlanmıştır. Hedeflenen amaç, bu sektörlerdeki bankaların mevcut durumuna ilişkin sektör düzeyinde güvenilir bilgi ve veri üretmektir. Ayrıca sürdürülebilir finansal kabiliyetlerini henüz geliştirememiş bankaların farkındalığını artırmayı ve gelecekteki uygulamalara rehberlik etmeyi amaçlamaktadır.
Rapordaki temel bulgular, bankaların stratejik planlama, sosyal sorumluluk bilinci, çevresel risk yönetimi, cinsiyet eşitliği politikaları ve finansal katılım gibi çeşitli konuları kapsamaktadır. Raporda, 2023 yılı itibarıyla sektörün toplam aktiflerinin %52’sini oluşturan 16 bankanın, vizyon ve misyonları çerçevesinde sürdürülebilir kalkınma ve sosyal sorumluluk gibi kavramlara yer verdiği vurgulanmaktadır. Rapora göre, Türk bankacılık sektöründe iklim değişikliğine bağlı finansal risklere ilişkin önemli adımlar atılmış olup, birçok bankanın bu konuda politika geliştirdiği ve bazı bankaların sürdürülebilir kalkınma birimleri kurarak kurumsal yapılarını güçlendirdiği belirtilmektedir.
Ayrıca sosyal etki yatırımı ve finansal katılım gibi sosyal sürdürülebilirlik konularına da raporda geniş yer verilmiştir. Sürdürülebilirlik performans raporlamasının yaygınlaşması ve uluslararası standartlara uyum da raporda dikkat çeken bir gelişme olarak vurgulanmıştır.
Detaylı Bilgi İçin: https://www.bddk.org.tr/KurumHakkinda/EkGetir/18?ekId=361
- Otokoç Otomotiv ve Yuvam Dünya Derneği, İklim Dostu Hareketlilik Rehberi’ni Tanıttı.
Otokoç Otomotiv ve Yuvam Dünya Derneği, İklim Dostu Mobilite Rehberi’ni yayımladı. Bu rehber, ulaşım sektöründeki karbon ayak izini azaltma gerekliliğinin ön planda olduğu bu dönemde sürdürülebilir ulaşım uygulamalarını teşvik etmeyi ve toplumu bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlamakta olup ulaşım sektöründeki karbon ayak izinin azaltma hedefinde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
İklim Dostu Hareketlilik Rehberi, bireylerin ve kuruluşların günlük ulaşım ihtiyaçlarının çevreye en az zarar verecek şekilde karşılanmasını sağlamayı hedefleyen “iklim dostu ulaşıma” rehberlik sağlamakta olup bireylerin ve kuruluşların bu konuda alabilecekleri eylemleri açıklamaktadır. Bu aynı zamanda, düşük emisyonlu araçların kullanımından toplu taşıma seçeneklerine, bisiklet ve yaya yollarının teşvik edilmesine kadar çeşitli çözümleri de içermektedir.
Rehber, küresel sera gazı emisyonlarının önemli bir kısmından sorumlu olan ulaşım sektöründeki iyileştirmelerin iklim krizi üzerindeki etkisini azaltacağını da vurgulamaktadır. Elektrikli araçlar, hidrojen yakıt teknolojisi ve yenilenebilir enerji kaynaklarından güç alan toplu taşıma sistemleri bu geçişin önemli ayaklarını oluşturmaktadır:
- Elektrikli araçlara geçiş: Rehber, kişi ve kuruluşların fosil yakıtla çalışan araçlar yerine elektrikli araçlara yönelmesini önermektedir. Elektrikli araçlar sıfır karbon emisyonu hedefine yönelik önemli bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır.
- Toplu taşıma ve paylaşımlı araç kullanımı: Rehberde özel araç kullanımının azaltılması yoluyla toplu taşımaya geçişin teşvik edilmesine, ulaşımdaki karbon emisyonunun azaltılmasında toplu taşıma araçlarının rolüne dikkat çekilmekte olup araç paylaşım sisteminin ve bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması gerektiği de belirtilmiştir.
- Enerji verimliliği: Yönetmelikte, sürdürülebilir ulaşımı teşvik etmek için araçların enerji verimliliğinin artırılması ve daha az yakıt tüketen, çevreye daha az zarar veren araçlara öncelik verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
- Kentsel planlama ve altyapı geliştirme: İklim dostu mobilite uygulaması yalnızca bireysel tercihlerle değil, aynı zamanda şehirlerin altyapısının sürdürülebilir şekilde planlanmasıyla da mümkündür.
Kılavuzda bisiklet yollarının, elektrikli araç şarj istasyonlarının ve yeşil alanların arttırılması önerilmektedir. Bu kılavuz sadece teknik çözümler sunmakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilir bir ulaşım kültürü yaratmanın önemini de vurgulamaktadır. Rehberin önerdiği öneriler arasında sadece bireyler için değil, işletmeler ve yerel yönetimler için de geçerli stratejiler yer almaktadır. Böylece çevreye daha saygılı ve iklim kriziyle mücadeleye katkı sağlayan ulaşım alışkanlıklarının geliştirilmesi mümkün olacağı raporda öngörülmektedir.
Detaylı bilgi için: https://cdn.shopify.com/s/files/1/0553/7939/4752/files/Yuvam_Dunya_Dernegi-Iklim_Dostu_Mobilite_Rehberi.pdf?v=1724331012
- Karaca Grup, Sürdürülebilir Ürün Tasarımına Bağlılık ve Yenilenebilir Enerjiye İlişkin Belirledikleri Pozisyona Dair Bilgiler İçeren İlk Sürdürülebilirlik Raporunu Yayımladı.
Karaca Grup, sürdürülebilirlik alanında attığı adımları ve geleceğe yönelik taahhütlerini içeren ilk Sürdürülebilirlik Raporu‘nu yayımladı. Bu rapor, Karaca’nın yenilenebilir enerji kaynaklarına geçme yönünde hedeflerini ve fosil yakıt kullanımını azaltarak karbon emisyon oranını düşürme yönünden taahhütlerini içermektedir. Şirket, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmayı ve üretim sürecinde fosil yakıt kullanımını azaltarak karbon emisyonunu azaltmayı hedeflemektedir. Bu sayede çevreye olan etkinin en aza indirilmesi ve daha temiz bir üretim süreci yaratılması amaçlanmaktadır.
Sürdürülebilirliğin sadece bir çevre meselesi olmadığını vurgulayan raporda, Karaca’nın çalışanları ve tedarik zincirine yönelik etik çalışma politikaları ele alınmaktadır. Aynı zamanda tedarik zincirinde yer alan tüm iş ortaklarının bu etik standartlara uygun hareket etmesini sağlamak amacıyla sıkı kontroller uygulanmaktadır. Çalışanların güvenli ve adil koşullarda çalışmalarını sağlamak amacıyla iş gücü yatırımları geliştirilmektedir.
Raporda Karaca Grubun sürdürülebilir ürün tasarımına verdiği önem vurgulanmaktadır. Şirket, doğal kaynakları verimli kullanarak, sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir malzemelerden ürünler tasarlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda çevre dostu hammaddelerin seçilmesi ve çevresel etkiyi en aza indiren üretim süreçlerinin kullanılması önceliklendirilmiştir Karaca, sürdürülebilir ürün tasarımını sadece bir trend olarak değil, geleceğe yatırım yapmanın ve çevreyi korumanın bir yolu olarak gördüğünü vurgulamıştır.
Karaca Grubu bu raporunda sadece çevre koruma stratejilerini değil aynı zamanda sosyal sorumluluğunu da vurgulamaktadır. Şirket, sürdürülebilir bir gelecek için toplumun her kesimiyle iş birliği yapmaya ve sosyal projelere yatırım yapmaya devam edeceğini söylemiştir.
Raporda Karaca’nın geleceğe yönelik sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de vurgu yapılmaktadır. Yenilenebilir enerji kullanımının daha da artırılması, karbon emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir tedarik zinciri politikalarının yaygınlaştırılması temel hedefler arasında yer almaktadır. Aynı zamanda sürdürülebilir ürün tasarımı ve etik iş gücü politikaları konusunda daha kapsamlı projeler geliştirilmesi de planlanmaktadır.
Detaylı bilgi için: https://cdn.karaca.com/image/banner/karaca/surdurulebilirlik-rapor/new/tr.pdf
- 2023 yılında Missouri Menkul Kıymetler Kurulu’nun Yayımladığı ESG Karşıtlığı Teşkil Eden Kurallar ABD Federal Mahkemesi Tarafından İptal Edildi
Missouri Menkul Kıymetler Kurulu’nun Temmuz 2023’te uygulamaya koyduğu ESG karşıtı düzenlemeler, ABD Missouri Batı Bölgesi Bölge Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu kurallar, yatırım danışmanlarının ve aracı satıcıların, yatırım tavsiyelerine “sosyal hedefleri” veya “finansal olmayan hedefleri” dahil edebilmeleri için müşterilerden yazılı onay almalarını gerektirmektedir. Kurallara uyulmaması, Missouri eyalet yasalarına göre “dürüst olmayan” veya “etik olmayan” iş davranışı olarak kabul edilmektedir.
Menkul Kıymetler Endüstrisi ve Finansal Piyasalar Birliği (SIFMA), çeşitli argümanlar öne sürerek Ağustos 2023’te kurallara karşı itirazda bulundu. İlk olarak, mevcut federal yasa, yönetmelik ve kurallar artık finansal danışmanların müşterilerine en uygun yatırım tavsiyelerini vermesi gerektiğini savunmaktadır. SIFMA, yalnızca finansal getirileri en üst düzeye çıkarmaya odaklanan tavsiyeler üzerindeki sınırlamaların geniş olduğunu savunmaktadır. Çünkü yatırımcıların risk toleransı ve zarara katlanma kapasitesi gibi genel yatırım parametreleri de “finansal olmayan” hedefler olarak değerlendirilmelidir.
Ayrıca SIFMA, düzenlemelerin 1996 tarihli Ulusal Menkul Kıymetler Borsasını İyileştirme Yasası (NSMIA), 1974 tarihli Çalışan Emeklilik Geliri Güvenliği Yasası (ERISA) ve Amerika Birleşik Devletleri Anayasası’nın temel ilkelerini de ihlal ettiğini iddia etmiştir. Mahkeme de SIFMA tarafından öne sürülen iddiaların doğru olduğunu tespit ederek ESG karşıtı kuralları geçersiz kıldı.
Kararda söz konusu düzenlemelerin, NSMIA ve ERISA gibi federal yasalarla bağdaşmadığı, Anayasa’nın İkinci Değişikliği ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiği ve hukuki güvensizlik oluşturduğu gerekçeleriyle iptal edildiği belirtildi. Mahkeme, özet kararında, bu kuralların aşırı geniş ve belirsiz olmasının hukuki kesinlik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olduğunu vurgulamış ve yatırım danışmanlarının halihazırda müşteri çıkarlarına hizmet eden tavsiyeler sunduğunu belirterek mevcut düzenlemelerin gereksiz bir kısıtlama oluşturduğunu da eklemiştir.
Detaylı bilgi için: https://www.sifma.org/wp-content/uploads/2023/08/SIFMA-Complaint-Filed-in-the-U.S.-District-Court-for-the-State-of-Missouri.pdf
- Microsoft Yeni Çok Çerçeveli ESG Raporlama Çözümünü Tanıttı
Microsoft, şirketlerin birden fazla standart ve çerçevede ESG raporları oluşturmasını, incelemesini ve onaylamasını sağlamaları amacıyla yeni bir ESG raporlama aracı geliştirdiğini duyurdu. Microsoftu’un açıklamasına göre, Project ESG Reporting adlı önizleme aşamasındaki bu yeni çözüm, kuruluşların çeşitli gönüllü ve düzenleyici raporlama çerçevelerine karşı raporlama yapma zorunluluğunu çözmelerine yardımcı olması adına tasarlandı. Microsoft Bulut Direktörü Brandon Potter; Project ESG Reporting’in lansmanını duyuran bir yazıda, aracın şirketlerin CSRD, IFRS, GRI, SASB, gibi çeşitli standartlara göre ESG raporları hazırlamalarına olanak tanıdığını aynı zamanda esnek ve özelleştirilebilir şablonlar sunduğunu belirtti.
Microsoft ‘Sürdürülebilirlik Yöneticisi’ ile entegre olan bu yeni çözümün, işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerini tanımlamasına, takip etmesine ve raporlamasına olanak tanıyan kapsamlı bir veri yönetimi platformu sağlayacağını duyurdu.
Project ESG Reporting ile Microsoft, küresel şirketlere çevresel ve sosyal hedeflere ulaşma konusunda daha şeffaf bir yaklaşım sağlamayı ve aynı zamanda etkili ESG raporlaması sağlamayı amaçlamadıklarını belirtti. Ayrıca şirket farklı ESG raporlama çerçeveleri arasındaki uyumsuzluk sorununu çözmek için geliştirilen aracın, kullanıcıların verileri farklı standartlara göre toplamasına, düzenlemesine ve paylaşmasına olanak tanıdığını ayrıca büyük ve küçük şirketler için optimize edilen bu çözümün, ESG raporlamasında bir yenilik olarak öne çıkacağını bildirilmiştir.
Microsoft, bu yeni ESG raporlama aracını şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerini daha etkili bir şekilde yürütmelerine yardımcı olmak için tasarladığını ve şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine daha hızlı ve şeffaf bir şekilde ulaşmasını sağlarken aynı zamanda küresel ESG standartlarına uyumlarını da kolaylaştıracağını belirtmiştir.
Detaylı bilgi için: https://www.esgtoday.com/microsoft-launches-new-multi-framework-esg-reporting-tool/
- Zorunlu İklim Raporlamasına İlişkin Yasa Avustralya Senatosu Tarafından Kabul Edildi.
Avustralya Senatosu, büyük şirketler için kapsamlı iklim açıklamalarını zorunlu kılan yeni bir yasayı kabul etti. Kanun, iklim değişikliğinin mali etkisi ve kurumsal sürdürülebilirlik stratejilerine ilişkin raporlamanın daha şeffaf hale getirilmesini amaçlamaktadır. 2024’ten itibaren kademeli olarak uygulanmaya başlayacak olan bu düzenlemelerin, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun (ISSB) belirlediği standartlarla uyumlu hale getirilmesi planlanmaktadır.
Yasa, yalnızca büyük şirketler için değil aynı zamanda yatırımcılar ve düzenleyiciler için de daha net bilgi akışının sağlanması yönünde bir adım olarak görülmektedir. Raporun, şirketlerin net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmadaki riskleri ve fırsatları hakkında kapsamlı bilgi sağlaması beklenmektedir.
Yeni yasa, işletmelere iklim riskini nasıl yönettiklerini kamuoyuna bildirmeleri konusunda baskı uygulayarak Avustralya’nın Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine olan bağlılığını güçlendirmektedir. Kanuna göre şirketlerin yalnızca çevresel sürdürülebilirliği değil aynı zamanda iklim değişikliğinin uzun vadeli iş stratejileri üzerindeki etkisini de değerlendirmesi gerekmektedir. Özellikle enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin bu kanunun getirdiği raporlama yükümlülüklerine uymaları daha da önemli hale gelecektir. Yasaya uymayan şirketler finansal risklerle karşı karşıya kalabilir ve bu da yatırımcıların güveninin kaybolmasına yol açabilecektir.
Sonuç olarak Avustralya’da iklimle ilgili mali açıklamaları zorunlu hale getiren düzenleme, uluslararası standartlarla daha uyumlu bir mali sisteme katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Detaylı bilgi için: https://www.esgtoday.com/australia-senate-passes-new-mandatory-climate-disclosure-law/
- Avustralya Federal Mahkemesi, Mercer Superannuation’a Yanıltıcı ESG Yatırım İddialarına Dayanarak Para Cezası Verdiğini Duyurdu.
Avustralya Menkul Kıymetler ve Yatırım Komisyonu’nun (ASIC), Mercer Emeklilik Fonu’na karşı açtığı yeşil aklama davasında Federal Mahkeme, Mercer’in bazı yatırım seçeneklerinin sürdürülebilirlik nitelikleri ve özellikleri hakkında yanıltıcı ifadelerde bulunduğunu kabul etmesinin ardından 11,3 milyon dolarlık bir ceza ödemesine hükmetti.
ASIC Başkan Yardımcısı Sarah Court, “Bu, ASIC’in Federal Mahkeme’de açtığı ilk ‘greenwashing’ (yeşil yıkama) davasıydı. Hem ASIC hem de finansal hizmetler sektörü için bir dönüm noktası niteliğinde bir dava. Bu, yatırımcılara ve potansiyel yatırımcılara doğru ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) iddialarında bulunmanın önemini gösteriyor” dedi.
ASIC, yalnızca sürdürülebilirlik iddialarında bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda bu iddiaların pratikte de kanıtlanması gerektiğini vurgulamıştır. Davada, Mercer’in yüksek karbon salımına sahip sektörlere yatırım yaptığı ve ESG uyumlu olduğunu iddia ederken yatırımcılara yanıltıcı açıklamalarda bulunduğu vurgulanmıştır.
Detaylı bilgi için: https://asic.gov.au/about-asic/news-centre/find-a-media-release/2024-releases/24-173mr-asic-s-first-greenwashing-case-results-in-landmark-11-3-million-penalty-for-mercer/
- Birleşik Krallık’taki Düzenleyici Kurum, Virgin Atlantic’in Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Kullandığını Vurgulayan Önemli Bir Uçuşu Tanıtan Reklamını “Yanıltıcı” Bulduğu Gerekçesiyle Yasakladı
Virgin Atlantic, Kasım 2023’te gerçekleştirdiği ilk sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) ile güçlendirilmiş transatlantik uçuşu için hazırladığı reklamda “%100 sürdürülebilir yakıt” iddiasıyla Birleşik Krallık Reklam Standartları Kurumu’ndan (ASA) tepki almıştır. Reklam, çevresel etkileri tam olarak açıklamadan çevre dostu bir izlenim yarattığı gerekçesiyle yanıltıcı bulunmuştur. Davacılar, “sürdürülebilir yakıt” teriminin, uçuşların minimum çevresel etkiye sahip olduğu anlamına geldiğini belirtmişlerdir. ASA, reklamların doğru ve eksiksiz bilgi sağlaması gerektiğine karar vermiştir.
Bu uçuş SAF için bir dönüm noktası olarak görülse de SAF’ın kullanılması havacılık sektöründeki karbon emisyonunu tamamen ortadan kaldırmamaktadır. SAF daha düşük bir karbon ayak izine sahip olmasına rağmen yine de çevreye etkisi olabilecek bir yakıttır. Bu bağlamda ASA, tüketicilerin potansiyel olarak yanıltıcı reklamlardan korunmasını sağlamak için adımlar atmıştır. Virgin Atlantic, ASA’nın kararından duyduğu hayal kırıklığını dile getirerek, açıklamanın endüstri standardı olduğunu savunmuştur.
ASA’nın bu kararı, çevresel iddialarda bulunan şirketlerin reklamlarında daha dikkatli olmaları ve gerçek etkiler hakkında doğru bilgi vermeleri gerektiğini öne sürmektedir.Bu tür kararlar aynı zamanda şirketlerin çevresel iddiaları pazarlama stratejilerinde nasıl kullandıkları ve bu iddiaların tüketiciler tarafından ne kadar doğru algılandığı konusunda soruları da gündeme getirmektedir.
Virgin Atlantic’in test uçuşu önemli bir gelişme olsa da sürdürülebilirlik konusunda daha fazla şeffaflığa ihtiyaç olduğu bir kez daha vurgulanmaktadır. Bu dava sadece havacılık sektörünü değil, sürdürülebilirlik iddiasında bulunan her sektörü etkileyebilmektedir. Şirketlerin Kurumsal çevresel iddiaları düzenleyiciler tarafından daha sıkı kontrol edilecek ve yeşil pazarlama stratejilerinin gerçeklere dayanması beklenecektir.
Detaylı bilgi için: https://www.esgtoday.com/virgin-atlantic-ad-promoting-landmark-sustainable-aviation-fuel-powered-flight-banned-by-uk-regulator-as-misleading/
- Tokyo Merkezli Bankacılık Grubu Mitsubishi UFJ Financial Group (MUFG) Tarafından Sürdürülebilir Finans Çerçevesi Yayımlandı
MUFG (Mitsubishi UFJ Financial Group), sürdürülebilir finans stratejilerini güçlendirmek için yeni bir “Sürdürülebilir Finans Çerçevesi” duyurdu. Bu çerçeve hem çevresel hem de sosyal fayda sağlayan projelere yönelik finansman fırsatlarını içermekte olup yenilenebilir enerji, su yönetimi, atık geri dönüşüm projeleri ve yeşil bina finansmanı gibi çevresel konulara öncelik vermektedir. Sosyal açıdan bakıldığında ise eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, ekonomik eşitsizliğin azaltılması ve yoksullukla mücadele gibi alanlara odaklanılmakta olan bu çerçeve ile tahvil ve sürdürülebilir kredi kullanımının teşvik edilmesi hedeflenmektedir.
Yeni MUFG Çerçevesi, fosil yakıt projeleri, tütün ve alkol üretimi gibi olumsuz çevresel ve sosyal etkileri olan sektörleri kapsamamaktadır. Ayrıca nükleer enerji projelerine de kısıtlamalar getirilmiştir. Bu, yalnızca çevresel zararı en aza indirmeyi değil aynı zamanda şirketin sürdürülebilir kalkınma taahhüdünün bir parçası olarak daha adil ve kapsayıcı bir ekonomi yaratmayı amaçlayan kapsamlı bir yaklaşımdır.
Bu stratejik çerçeve kapsamında MUFG, 2030 yılına kadar sürdürülebilir finans sektörüne 100 trilyon yen (yaklaşık 700 milyar ABD doları) finansman sağlamayı hedeflemektedir. Bu miktardaki finansman, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ve Paris’in hedeflerini desteklemek açısından büyük önem taşımaktadır.
MUFG, bu çerçeveyi oluştururken uluslararası standartlara ve sürdürülebilirlik kriterlerinin titizlikle uygulanacağı yönünde taahhütlerde bulunmaktadır. Ek olarak yatırımcılar ve finansal ortaklar için daha şeffaf bir süreç oluşturulmaktadır. Bu durumun, yatırımcıların sürdürülebilir projelere yatırım yaparken daha emin olmalarını sağlayacağı öngörülmektedir. Bu çerçevenin, özellikle ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) kriterlerine odaklanarak yatırım yapmayı tercih eden yatırımcılara rehberlik edeceği düşünülmektedir.
MUFG’nin sürdürülebilir finans stratejisi yalnızca kendi karbon ayak izini azaltmakla kalmamakla birlikte aynı zamanda küresel ölçekte çevresel ve sosyal zorlukların çözümüne yönelik derin bir kararlılığı da içermektedir. Bu çerçeve aynı zamanda küresel ekonomik toparlanmaya da katkı sağlayacak bir adım olarak görülmektedir.
Detaylı bilgi için: https://www.esgtoday.com/mufg-releases-new-sustainable-finance-framework/
- Sermaye Piyasası Kurulu Tarafından Yeşil, Sürdürülebilir ve Sosyal Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı ve Sürdürülebilirlik Bağlantılı Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı Yayımlandı.
Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”) tarafından Uluslararası Sermaye Piyasaları Derneği’nin Yeşil Tahvil İlkeleri esas alınarak hazırlanan “Yeşil, Sürdürülebilir ve Sosyal Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı” ile “Sürdürülebilirlik Bağlantılı Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı” 6 Eylül tarihinde yayımlandı.
SPK tarafından yapılan basın duyurusunda iklim krizi, Covid-19 pandemisi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gelişmelerinin dünyada sermaye piyasalarında sürdürülebilir finans yaklaşımının ve yeşil tahvil gibi yenilikçi finansal araçlarının önemini artırdığı aktarıldı.
Taslak, uluslararası standartlara uygun olarak yeşil, sürdürülebilir ve sosyal projelerin finansmanına yönelik bir çerçeve sunmaktadır. Projelerin finansman süreçlerinde şeffaflık ve dürüstlüğü artırmayı amaçlayan rehberde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri ile yeşil yatırımlar öne çıkarken, eğitim ve istihdam gibi sosyal projeler de sosyal amaçlı finansman fırsatlarını desteklemektedir.
Taslak ile bağımsız kuruluşların sunduğu ikinci taraf görüşleri ve doğrulama hizmetleri ile yapılan ihraçların rehberle uyumlu olduğu güvence altına alınmaktadır. Taslak, şirketler, yatırımcılar ve çevresel veya sosyal hedeflere katkı sağlamak isteyen tüm taraflar için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.
- Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmelik Taslağı T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı Tarafından Yayımlandı.
Sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi, sürdürülebilir yatırımlara finansman akışının teşvik edilmesi ve piyasada yeşile boyamanın önlenmesi amacıyla hazırlanan Türkiye Yeşil Taksonomisinin usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla hazırlanan “Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmelik Taslağı” T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından yayımlandı.
İlgili yönetmelik taslağının gerekçesinde “Düşük karbonlu ekonomiye geçişi kolaylaştırmak ve AB’nin iklim değişikliği standartları ve politikalarıyla uyum sağlamak için Türkiye, 2021 yılında Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı yayımlamıştır. Bu kapsamlı plan, Türkiye’deki sürdürülebilir yatırımları desteklemek için hem ulusal hem de uluslararası kaynaklardan iklim finansmanını harekete geçirmeyi amaçlayan çeşitli politika eylemlerini içermektedir.” ibaresi, Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda Avrupa Birliği ile uyum hedefini ortaya koymaktadır.
Avrupa Birliği Yeşil Taksonomisi ile uyumlu hükümler içeren taslağın birçok farklı sektörde uygulama bulması ve bu sektörlere ilişkin faaliyetlerde çevrenin korunması ve iklim değişikliğine yönelik mücadele edilmesi kapsamında teşvik edilmesi öngörülmektedir.
Detaylı bilgi için; https://iklim.gov.tr/taslaklar-i-2124