Ağustos | Sürdürülebilirlik Bülteni
- İklimlendirme İhracatçıları Birliği, Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı açıkladı.
İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren ve tüm ihracatçı firmaları bir arada konumlandıran, sektörün ihracat potansiyelini artıma amacıyla çalışmalar yapan İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (“İSİB”) tarafından Sürdürülebilirlik Eylem Planı açıklandı.
Eylem planının ana hatlarıyla amacı, sektördeki firmaların sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm alanında adımlar atmalarını teşvik etmek ve nihai hedefi ise sektörün uluslararası rekabet gücünü artırmak olarak ifade edilmektedir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (“TİM”) tarafından düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan eylem planı, farkındalık, yönetişim, finansal sürdürülebilirlik, çevresel sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik ile teknoloji ve inovasyon olmak üzere 6 farklı eylem alanını kapsamaktadır. Söz konusu plan, paydaş katılımı ve anketler ile mevcut farkındalık seviyesi ve ihtiyaçların analizi, sera gazı emisyonlarının hesaplanmalarının yaygınlaştırılması için bu hesaplamaları yapan software programlarına yönelik uluslararası teşvik programlarından faydalanılması ile ulusal destek mekanizmalarının geliştirilmesi için görüşmeler yürütülmesi gibi stratejik hedefleri de içermektedir.
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, yeşil mutabakat süreciyle birlikte küresel ticarette sistemin değişeceğini ve bu raporlama sürecinde önde gelen firmaların bu konuda girişimde bulunmaları gerektiğini ifade etti. Bununla birlikte İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal ise, iklimlendirme sektörünün enerjiyi yoğun kullanan bir sektör olduğunu ve planda farkındalık, yönetişim, finansal-sosyal-çevresel sürdürülebilirlik ile teknoloji ve inovasyon sektörün dönüşümüne katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti.
İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, Avrupa’daki enerji direktifleri ve yeşil mutabakat sonrasında sektörde önemli risklerin bulunduğunu vurguladı. Avrupa’da çeşitli enerji direktiflerinin yürürlüğe girmesi ve yeşil mutabakatla birlikte hemen her sektörde bu uygulamalara yönelik adımlar atılmaya başlanması ile birlikte bu durumun, Türkiye’nin Avrupa’daki pazar payının küçülme riskini gündeme getirdiğini belirtti.
Şanal, sektöre yönelik tehditlerin yanı sıra önemli fırsatların da bulunduğunu belirtti. Isı pompaları, iç hava kalitesi çözümleri ve yalıtım gibi alanlarda büyük potansiyel olduğunu ifade eden Şanal, eylem planının bu alanlardaki yatırımları teşvik ederek sektörün rekabet gücünü artıracağını söyledi. Sürdürülebilirliğin artık bir zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Şanal, kamu, sektör ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğiyle bu dönüşümün gerçekleşeceğine inandığını belirtti. Ayrıca, temiz ve akıllı teknolojilerin adaptasyonu, döngüsel ekonomi ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi konularda çalışmalarına devam edeceklerini, geçtiğimiz yıl sektörün yüzde 44’ü AB ülkelerine olmak üzere 7,2 milyar dolarlık ihracat yaptığını da ekledi.
Detaylı bilgi için:
- Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu Yıllık Faaliyet Raporu yayımlandı.
Ticaret Bakanlığı tarafından, 2023 yılına ait Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu Yıllık Faaliyet Raporu 25 Haziran 2024’te yayımlandı.
Raporda sınırda karbon düzenlemeleri, yeşil ve döngüsel ekonomi, yeşil finansman, temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım, iklim değişikliği ile mücadele, diplomasi ve bilgilendirme ile bilinçlendirme faaliyetleri gibi alanlarda gerçekleştirilen faaliyetlere yer verilmiştir.
Ayrıca rapor kapsamında; Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu, İstanbul Sanayi Odası, PAGEV Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu gibi kurumların faaliyetlerine de kapsamlı bir şekilde yer verilmiştir.
Eylem planı kapsamında kaydedilen gelişmelerin birkaçı şu şekildedir:
- Yeşil ve döngüsel ekonomi: Döngüsel ekonomi stratejileri geliştirilmiş, geri dönüşüm ve atık yönetimi projeleri doğrultusunda teşvikler sunulmuştur.
- Sınırda karbon düzenlemeleri: Karbon sınır düzenlemeleri ile ilgili uyum çalışmaları hızlandırılarak, ihracatçı firmaların rekabet gücünü artırmak yönünde hedefler belirlenmiştir.
- Yeşil Finansman: Yeşil finansman araçlarının kullanımı teşvik edilmiş, sürdürülebilir projeler için yeni finansman kaynakları sağlanmıştır.
Detaylı bilgi için:
- Türkiye Varlık Fonu Yönetişim ve Sürdürülebilirlik
Sovereign Wealth Fund, her yıl tüm varlık fonlarını yönetişim, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık kriterlerine göre sıralamaktadır. Bu sıralama, 10’u yönetişim, 10’u sürdürülebilirlik ve 5’i dayanıklılık olmak üzere toplam 25 farklı unsura dayanmaktadır.
Yayınlanan 2024 raporuna göre, Türkiye Varlık Fonu (“TVF”), yüzde 76’lık GSR (yönetişim, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık), puanıyla en fazla artış gösteren ilk 5 fon arasında 4. sırada yer almış ve en yüksek puana sahip ilk 20 fon arasına girmiştir.
TVF’nin son yıllarda ESG konusunda attığı adımlar, Global SWF Raporunda vurgulanmaktadır. Portföy şirketlerinin sürdürülebilirlik performanslarını artırmayı hedefleyen TVF, gerçekleştirdiği çalışmaları entegre faaliyet raporu aracılığıyla paydaşlarına sunmaktadır. TVF tarafından her yıl yayınlanan bu raporlar, şirketlerin çevresel, yönetimsel ve sosyal performanslarını değerlendirmek ve raporlamak için uluslararası kabul gören Global Reporting Initiative standartlarına uygun olarak hazırlanmaktadır.
Detaylı bilgi için:
- ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini yeniledi.
ING Grubu’na bağlı ING Türkiye, sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini, farklı ülkelerden artan sayıda katılımcı banka ile hedeflediği tutarın 2,5 katı talep toplayarak 176 milyon Euro olarak yeniledi. Dış ticaretin finansmanı için sağlanan, 367 gün vadeli bu sendikasyon kredisinin maliyeti, piyasa dinamiklerine uygun olarak Amerikan Doları için SOFR + %2,50 ve Euro için Euribor + %2,25 olarak belirlendi. Yenilenen sendikasyon kredisi kapsamında üç sürdürülebilirlik performans kriteri yerine getirilmiştir. Banka, ek olarak sağlanacak yeşil ve sosyal kredilerin miktarına ve Organizasyonel Sağlık Endeksi (OHI) skoruna dayalı performans kriterlerine ulaşılması durumunda, sendikasyon kredilerinin maliyetlerinde iyileştirme yapacaktır.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada finans sektörünün dönüştürücü bir gücü olduğuna inanıyoruz ve bu doğrultuda operasyonel anlamda net sıfır karbon hedefiyle ilerliyoruz. Sürdürülebilir finansmana stratejik olarak bütüncül bir yaklaşımla yaklaşıyoruz. Bu yaklaşım sayesinde hem müşterilerimizin sürdürülebilir finans yol haritalarını oluşturmalarına destek oluyoruz hem de uluslararası kredi ve borç sermaye piyasalarına erişimlerine katkı sağlıyoruz,” dedi.
Detaylı bilgi için:
- Sürdürülebilir Ürünler için Eko Tasarım Yönetmeliği Resmi Gazete’de Yayımlandı.
Haziran 2024’te AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan Sürdürülebilir Ürünler İçin Ekotasarım Yönetmeliği (“ESPR”), Temmuz 2024 itibarıyla yürürlüğe girdi. 2020 Döngüsel Ekonomik Eylem Planı (2020 Circular Economy Action Plan) hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayan ESPR, Avrupa Birliği’nin iklim ve çevre hedeflerine ulaşmasına, malzeme kullanımında döngüsellik oranını iki katına çıkarmasına ve 2030 yılına kadar enerji verimliliği hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
ESPR, AB pazarına sunulan ürünlerin enerji performansını ve diğer çevresel sürdürülebilirlik unsurlarını önemli ölçüde iyileştirmeyi hedeflemektedir. Bu sayede daha sürdürülebilir iş modellerinin teşvik edilmesi ve AB ekonomisinin genel rekabet gücü ile dayanıklılığının artırılması yönünde önemli bir adım atılmış olacaktır.
Yönetmelik, halihazırda mevcut olan 2009/125/EC sayılı Ekotasarım Direktifi’nin yerini almakta ve belirli ürün grupları için ekotasarım gerekliliklerinin belirlenmesi noktasında bir çerçeve oluşturmaktadır. Çerçeve mevzuat niteliğindeki bu yönetmeliğin uygulanması sürecinde öncelikle bir önceliklendirme çalışması yapılacaktır. Ardından, ESPR kapsamında ele alınacak ürünler ve bu ürünlere yönelik önlemleri kapsayan bir çalışma planı belirli bir zaman dilimi içinde yayınlanacaktır. Daha sonra, kapsayıcı bir planlama, detaylı etki değerlendirmesi ve düzenli paydaş istişareleri esas alınarak ürün kurallarının geliştirilmesi süreci başlayacaktır.
Detaylı bilgi için:
- Almanya’da Federal Yüksek Mahkeme Şirketlerin Reklam Verirken “İklim-Nötr” İddialarını Açıklamaları Gerektiğine Karar Verdi.
Alman Federal Yüksek Mahkemesi, “iklim nötr” kavramını muğlak bir terim olarak nitelendirerek, bu terimin kullanıldığı reklamlara yalnızca belirli bir anlam taşıması durumunda izin verilmesi gerektiğine karar vermiştir. Mahkeme, reklam iddialarının kanıttan yoksun olması durumunda, Alman Haksız Ticari Uygulamalar Yasası’nın ihlal edilmiş olabileceği uyarısında bulunmuştur.
Tesis edilen karar, meyveli sakız ve meyankökü ürünleri üreten bir Alman firmasının reklamının yanıltıcı olduğunu ortaya koymaktadır. Söz konusu reklamda, “Şirket 2021 yılından bu yana tüm ürünlerini iklim açısından nötr bir şekilde üretmektedir” ifadesi ve “iklime zarar vermeyen” terimini işaret eden bir logoya sahip bir web sitesine atıfta bulunulmuştur. Üretim sürecinin karbon-nötr olmadığını ve reklamın yanıltıcı beyanlar içerdiğini belirten firma, bu sebeple mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme tarafından yayımlanan basın açıklamasında, reklamın belirsiz olduğu ve “iklim nötr” teriminin hem CO2 emisyonlarını azaltmak hem de CO2 emisyonları için tazminat sağlamak olarak anlaşılabileceği ifade edilmiştir.
Alman Federal Yüksek Mahkemesi’nin bu kararı, benzer davaların önünü açabilir ve reklamların doğruluğunun daha sıkı denetlenmesine yönelik yeni yasal düzenlemelere yol açabilir. Gelecekte benzer reklamlar için, şirketlerin “iklim nötr” gibi terimleri kullanırken daha şeffaf ve detaylı açıklamalar yapmaları gerekecektir. Bu durum, tüketicilerin yanıltıcı bilgilerden korunmasını ve şirketlerin çevresel iddialarını daha doğru bir şekilde sunmalarını teşvik edecektir.
Detaylı bilgi için:
- Çin Kalkınma Bankası tarafından yeşil ve düşük karbonlu endüstrilere yönelik mali destek güçlendirildi.
Çin, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını zirveye çıkarma ve 2060 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşma hedeflerine bağlı kalmayı taahhüt etmiştir. Çin Kalkınma Bankası, yeşil ve düşük karbonlu endüstrilere yönelik finansal desteğini artırmıştır. Yılın ilk beş ayında banka, 200 milyar yuanın (yaklaşık 28 milyar dolar) üzerinde yeşil kredi sağlamış ve bu kredinin yaklaşık 110 milyar yuanını karbon azaltım kredisi olarak kullanmıştır. Banka, ekonomik ve sosyal kalkınmayı sürdürülebilir kılmak amacıyla yeşil finansal ürün ve hizmetleri çeşitlendirmeye devam edecek ve karbon azaltımı, enerji tasarrufu, yeşillendirme ve afet önleme gibi alanlarda aktif destek sağlamaya devam edecektir.
Çin Kalkınma Bankası, yeşil ve düşük karbonlu endüstrilere yönelik mali desteğini önemli ölçüde artırarak büyük bir adım atmıştır. Yılın ilk beş ayında banka, 200 milyar yuandan fazla yeşil kredi sağlamış ve bu kredilerin 110 milyar yuanlık kısmını karbon azaltım kredileri olarak kullanmıştır. Yeşil kredilere ayrılan bu oran, bankanın diğer kredi türlerindeki büyüme oranlarını geride bırakmıştır.
Banka, ekonomik ve sosyal kalkınmada geniş kapsamlı bir yeşil dönüşümü kolaylaştırmak amacıyla yeşil finansal ürün ve hizmetlerin çeşitlendirilmesine ve enerji tasarrufu, kirlilik ve karbon azaltımı, yeşillendirme ve afet önleme gibi önemli sektörlerin desteklenmesine devam edecektir.
Gelecekte, Çin Kalkınma Bankası, yeşil finansal hizmetlerin kalitesini ve verimliliğini artırmayı ve enerji, su kaynakları, ulaşım ile kentsel-kırsal inşaat gibi kilit sektörlerde yeşil dönüşüme yönelik desteği genişletmeyi planlamaktadır. Bu adımlar, Çin’in 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını zirveye çıkarma ve 2060 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşma hedeflerine olan bağlılığını göstermektedir.
Detaylı bilgi için:
- ESMA tarafından, ESRS uygulamasına ilişkin kamu açıklaması yayınlandı.
5 Temmuz 2024 tarihinde Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (“ESMA”), Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının (“ESRS”) ilk uygulamasına yönelik bir kamu açıklaması yayınladı.
Kamuoyu açıklaması, şirketlerin ilk CSRD raporlarını yayınlamaya hazırlanırken dikkate alınması gereken kritik alanlara vurgu yapılmaktadır. Bunlar:
- Yüksek kaliteli sürdürülebilirlik raporlamasını destekleyebilecek yönetim yapıları ve iç kontrol sistemleri oluşturmak,
- Çifte önemlilik değerlendirmesini doğru şekilde tasarlamak ve uygulamak, bu süreç hakkında şeffaf olmak,
- Geçiş dönemi kolaylıklarının kullanımını açıkça belirtmek,
- Açık ve dijitalleştirmeye uygun bir sürdürülebilirlik beyanı hazırlamak,
- Finansal bilgiler ile sürdürülebilirlik verileri arasında uyum sağlamak.
Şirketlerin sürdürülebilirlik raporlamalarını destekleyecek sağlam iç kontrol mekanizmaları ve veri toplama sistemlerinin geliştirilmesi, kamu açıklamasında vurgulanan önemli bir konudur. Güçlü bir veri toplama süreci, ESRS’nin raporlama standartlarına uyum sağlamak ve şeffaf şekilde çifte önemlilik değerlendirmesi yapmak açısından kritik bir öneme sahiptir.
Detaylı bilgi için: