İcra Ve İflâs Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı
19 Haziran 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 Sayılı ‘’İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ (‘’Kanun’’) ile iflas müdürlüklerinin iş kalitesini iyileştirmek, iflas idare memurlarının yeterliliklerini arttırmak, şirketlerin konkordato sürecinde borçlanmaları ve konkordatonun iflasla sonuçlanması halinde şirketlerin tasfiyesi usulüne ilişkin düzenlemelere gidilmiştir. Yayımlandığı 19 Haziran 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 7327 Sayılı Kanun hükümleri aşağıdaki düzenlemeleri beraberinde getirmiştir:
- İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulacak iflâs idare memurları listesinden seçilecektir. Memurların birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunlu olacaktır. Listeye kayıt için, Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması şarttır. Bir iflâs idare memuru, eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada görev alamayacaktır. İflâs idare memurları listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın iflâs idare memuru görevlendirilecektir. İşbu düzenleme ile iflas idare memurlarının bilirkişilik bölge kurullarındaki liste ile tek bir çatı altında toplanması, Adalet Bakanlığı tarafından bilirkişilere verilecek eğitimler ve eş zamanlı beşten fazla dosya alınamayacak olunması ile de iş kalitesinin arttırılması hedeflenmiştir.
- İ.İ.K 296.maddesi uyarınca Konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın borçlunun taraf olduğu ve işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devam edeceği ve edimlerin karşılıklı olarak ifa edileceği esas alınmakla birlikte getirilen düzenleme ile borçlunun taraf olduğu sözleşmelerin konkordato projesinin uygulanmasını aşırı güçleştirmesi hali de düzenlenmiş komiserin görüşü ve mahkemenin iznine tabi olmak kaydıyla bu sözleşmelerin herhangi bir zamanda fesh edilebileceği düzenlenerek ağır hükümler içeren ve ifası mümkün olmayan sözleşmeler nedeniyle konkordato projesinin başarısız olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
- Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmeler bir bütün olarak satılabilecektir. Böylesi hallerde taşınmazın paraya çevrilmesi hükümleri tatbik edilecektir. Bu düzenleme ile, tasfiye sürecindeki işletmelerin iflas masasına alınmış mal ve haklarının satışında işletme devamlılığı ve malların azami ekonomik katkısı göz önüne alınarak bir bütün olarak satılması sağlanarak taşınır hükümlerine göre parça parça işletmeyi oluşturan mal ve hakların satışından hem borçlunun hem de alacaklının zarar görmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
- İflas masasına dahil edilmiş rehinli bir malın; konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise İcra İflas Kanunu’nun (‘’İ.İ.K’’) 297. madde hükmüne göre satışına izin verilebilecektir. Hüküm düzenlenmeden önceki İ.İ.K 295 maddesi kapsamında rehinli mallar bakımından masaya karşı takip yapılabilmekle birlikte rehinli malın muhafaza altına alınması veya satışının yapılabilmesi mümkün değildi. İ.İ.K 295.maddeye eklenen bu düzenleme ile rehinli malların satışının yolu maddede belirtilen koşullara bağlı da olsa açılmıştır. Getirilen bu düzenleme, alacaklıların uzun süren iflas süreçlerini beklemesinin önüne geçerek korunması bakımından önemli bir düzenleme olmuştur.
- İ.İ.K 297 1.ve 2 fıkrasında “ Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacak; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemeyecek ve takyit edemeyecektir. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüz olacaktır. Mahkemeler karar verirken komiserin ve alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır” şeklinde düzenlenmiştir. İİK 297.maddeye eklenen yeni fıkrayla birlikte hükme aykırı davranışlar artık doğrudan yaptırıma bağlanmıştır. Buna göre İ.İ.K 297.maddenin 1.ve 2. Fıkrasındaki hallere borçlunun aykırı davranması halinde Mahkeme borçlunun tasarruf yetkisini kaldırabileceği gibi İ.İ.K 292.madde kapsamında mühlet talebinin reddi ile borçlunun iflasına karar verilebileceğine dair hüküm eklenmiştir. Bu halde Konkordato kurumunun borçlular tarafından suiistimal edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
- Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi olmayacaktır, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206. madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenecektir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248. madde kapsamında masa borcu sayılacaktır Böylece geçici mühlet kararından sonra doğan borçlar bakımından konkordato içerisinde bulunan şirketin temerrüdü halinde alacaklıların takip yapmasının önü açılmakta hem de bu alacağın rehin alacaklarından sonra olmak üzere rüçhanlı olduğu hüküm altına alınmaktadır. Getirilen bu düzenleme ile konkordato sürecine giren şirketler ile ticaret yapmaktan kaçınan 3. Kişilerinin alacakları daha fazla korunacağından borçlu şirket ile ticaret yapmak isteyen 3. Kişi sayısının artması ve konkordato projesinin başarıya ulaşması amaçlanmıştır.