2024 Yılında Yeni Bir Torba Yasa ve Vergisel Düzenlemeler
2024 YILINDA YENİ BİR TORBA YASA VE VERGİSEL DÜZENLEMELER
7491 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 28.12.2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Torba Yasa olarak adlandırılan Kanun 86 madde olup, bunun 42 maddesi vergisel düzenlemelere ilişkindir.
Kanunun “Genel Gerekçesinde” amacın; Türk lirası enstrümanlara yatırım yapılmasının teşvik edilmesi, mükellef haklarının korunması ve vergiye gönüllü uyumun artırılması, gelişen teknolojiden yararlanılarak bazı uygulamaların elektronik ortama taşınması, vergi güvenliğinin sağlanması, bazı vergi indirimlerinin kaldırılması, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyumun sağlanması amaçlarıyla bazı vergisel düzenlemeler yapılması şeklinde ifade edilmiştir.
Bu kapsamda yapılan düzenlemelerin başlıcalarını;
- 31.12.2023 tarihinde sona erecek bazı vergi hükümlerinin süresinin uzatılması yönünde,
- Ülkeye döviz getirilmesini teşvik amacına yönelik,
- Gelir ve kurumlar vergisi stopaj oranlarına ilişkin Cumhur Başkanına verilen yetkinin genişletilmesi yönünde,
- Banka ve finans kurumlarınca 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesinin vergi matrahını etkilememesine ilişkin
düzenlemeler şeklinde özetlemek mümkündür.
Aşağıda bu vergi düzenlemelerinden bazılarına değinilmiştir.
I. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU DÜZENLEMELERİ
- Yurt Dışı İştirak Kazançları İstisnası
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde iştirak kazançları istisnasına yer verilmiş olup, bu düzenleme mevcut haliyle korunmuş, ayrıca yurt dışı kazancın Türkiye’ye getirilmesini teşvik amacıyla istisna şartları daha kolaylaştırılmış yeni bir düzenleme yapılmıştır.
Buna göre kanunî ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumların sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançlarının %50’si:
- İştirak oranının en az %50 olması,
- Kazancın elde edildiği yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi
kaydıyla, başkaca şart aranmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Bu düzenleme sonucunda yurt dışında yerleşik anonim ya da limited şirketlerin sermayesin %50’sine sahip kurumlar, yurt dışı iştiraklerden elde edilen kazancın % 15’in üzerinde vergi yükü taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, yeni düzenlemedeki şartların sağlanması halinde istisnadan yararlanabileceklerdir.
Ayrıca kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt dışı iştirak kazançlarına, şartları değerlendirerek, mevcut düzenleme ile 7491 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeden, kendileri için daha avantajlı olanı uygulama şansına sahip olacaklardır.
Kanun’la ayrıca Cumhurbaşkanı, “bu maddede yer alan; vergi yüküne ilişkin oranları ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya kurumlar vergisi oranına kadar artırmaya, diğer oranları ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya” yetkili kılınmıştır
7491 sayılı Kanunla yapılan bu düzenleme, 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
2- Hizmet İhracında Elde Edilen Kazanca Uygulanan İndirim Oranı artırılmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ maddesinde yer alan mevcut düzenleme ile, yurt dışında yerleşik olanlara Türkiye’de yerleşmiş olmayanlara Türkiye’den verilen ve yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile eğitim ve sağlık hizmeti veren işletmelerin, bu hizmetlerden elde ettikleri kazancın %50’si beyanname üzerinde matrahtan indirilebilmektedir.
Söz konusu düzenlemedeki bu indirim oranı, kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, % 80’ne yükseltilmiştir.
Dolayısıyla belirtilen indirim, kazancın Türkiye’ye transfer şartına bağlanmış ancak indirim oranı % 50’den % 80’e çıkartılmıştır.
Yeni düzenleme 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3- Kur Korumalı Mevduat Hesaplarında Kurumlar Vergisi İstisnası
7491 sayılı Kanun’un 63. maddesiyle; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 14. maddesinde yer alan, kur korumalı mevduat ve katılım hesapları gelirlerine uygulanan kurumlar vergisi istisnasının süresinin 30.06.2024 tarihine kadar uzatılmıştır.
Ayrıca sürenin bitimi sonrasında bu süreyi her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde üç defa uzatmaya, kazanç istisnasını %0’a kadar indirme veya kanuni seviyesine kadar artırma, istisna oranını; hesap türü, hesapların vadesi ve hesap açılış tarihine göre ayrı ayrı veya birlikte belirleme yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
4-Aracılı İhracat Sözleşmesi Çerçevesinde Gerçekleştirilen İhracat Faaliyet Kazançlarına Kurumlar Vergisinin 5 Puan İndirimli Uygulanması
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/7. Maddesi uyarınca; ihracatçı kurumların, münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanan 5 puan indirimli kurumlar vergisi oranı, 7491 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da uygulanması imkanı getirilmiştir.
Şu an %25 olan kurumlar vergisi oranı; ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına %20 olarak uygulanmaktadır.
Düzenleme, 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1-Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilen KDV’nin Mükellef Tarafından İndirim Konusu Edilmesi “Ödenmiş Olma” Şartına Bağlanmıştır.
Vergi İdaresi bu güne kadar sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV’nin, ödenmiş olması şartıyla KDV mükellefi tarafından indirim konusu yapılabileceği yönünde Tebliğ ile düzenlemeler yapmıştır. Ancak Danıştay tarafından söz konusu düzenleme ile ilgili yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, sorumlu sıfatı ile kesilen KDV’nin ödenip ödenmediğine bakılmaksızın iade taleplerinin yapılması yönünde duyuru yapılmıştır.
4791 sayılı Torba Yasa ile yargının idare aleyhine olan yargı kararlarındaki gerekçeleri bertaraf etmek için bu konuda yasal düzenleme yoluna gidilmiş ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilerek “ödenen” katma değer vergisinin hesaplanan KDV’den indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca KDV indirimi konusunda Cumhurbaşkanlığı yetkisine “iade” de eklenerek;
“Cumhurbaşkanı indirim veya iade hakkını kısmen veya tamamen kaldırmaya veya yeniden koymaya ve bu şekilde indirim veya iade hakkı kısıtlanan mal veya hizmetleri belirlemeye, süresi içinde iadesi talep edilmeyen ve indirim yoluyla giderilmek üzere sonraki dönemlere devrolunan katma değer vergisinin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak yazılmasına imkân vermeye, iade talebinde bulunulabilecek asgari tutarı belirlemeye yetkili”
kılınmıştır.
Ancak Yasa ile verilen iade hakkının idari düzenlemeler ile kaldırılabileceği yönünde bir hüküm konulması Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı olup, bu konuda daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir Karar bulunmaktadır. Dolayısıyla bu düzenleme ile ilgili konunun tekrar yargıya götürülmesi kuvvetle muhtemeldir.
2-Sorumlu sıfatıyla verilen KDV beyannamelerinin verilme ve ödeme zamanları öne çekilmiştir.
Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, ilgili vergilendirme dönemini takip eden ayın 28. günü sonuna kadarken, vergilendirme dönemini takip eden ayın 19. günü olarak yeniden belirlenmiştir.
III- GELİR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER
- Yurt Dışından Elde Edilen Kar Paylarının Yarısı Gelir Vergisinden İstisna Edilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 22/3 maddesinde, “Tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının yarısının gelir vergisinden istisna olduğu” düzenlenmiş olup, 7491 sayılı Torba Kanun ile anılan maddeye eklenen 4. fıkrada; Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumlardan elde edilen, kâr paylarının yarısı;
- Bu kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması
- Kâr payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla
gelir vergisinden istisna olacağı hükme bağlanmıştır. Böylece kar paylarında istisnanın sınırı genişletilmiştir.
Mevcut düzenlemede “İstisna edilen tutar üzerinden 94. madde uyarınca tevkif edilen verginin tamamının, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edileceği” açıkça belirtilmiştir.
Ancak 7491 sayılı Kanun ile eklenen 22/4. fıkrada yurtdışında yerleşik anonim ve limited şirketlerden elde edilen kar payının istisna edilen tutarı üzerinden ilgili ülkenin mevzuatına göre tevkif edilen verginin Türkiye’de hesaplanan vergiden mahsup edilip edilmeyeceği konusunda bir belirleme yapılmamıştır. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığının Tebliğ işe açıklama yapmasında yarar bulunmaktadır.
Ayrıca, elde edilen kar payı gelirlerinin yarısı olarak uygulanan istisnaların azaltılması veya artırılmasına ve yabancı kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması şartına ilişkin olarak da bu oranın azaltılması veya artırılmasına yönelik Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.
- ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık işleri ile ilgili Götürü Gider Uygulaması Kaldırılmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 40/1-1. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla hesaplanan bu giderlerini ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapabileceklerine” ilişkin düzenleme 7491 sayılı Kanunun 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Anılan düzenlemenin yürürlükten kaldırılma nedeni madde gerekçesinde “Uygulamada, söz konusu düzenleme uyarınca gerçekte fiilen yapılan bir gider olmamasına rağmen, götürü olarak hesaplanan bu giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapıldığı, bu uygulama vergi matrahını aşındırdığı ve ihtilaflara neden olduğu, ayrıca OECD nezdinde de bu şekilde belgeye dayanmayan götürü gider uygulamaları eleştiri konusu yapıldığı, gelinen noktada harcamaların belgelendirilmesinde sorun olmadığı da dikkate alınarak götürü gider uygulamasına son verildiği”
şeklinde açıklanmıştır.
Değişiklik 01.01.2024 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu güne kadar, götürü gider uygulaması ile ilgili olarak Maliye ile mükellefler arasında çok sayıda ihtilaflar olmuş ve Danıştay, kararlarını mükellef lehine vermiştir. Vergi İdaresi de çözümü düzenlemeyi yürürlükten kaldırmakta bulmuştur.
- Hizmet İhracında Elde Edilen Kazanca Uygulanan İndirim Oranı %80’e Yükseltilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1-13. Maddesinde hizmet ihracına yönelik düzenlemede; “Türkiye’de yerleşmiş olmayanlara Türkiye’den verilen ve yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile eğitim ve sağlık hizmeti veren işletmelerin, bu hizmetlerden elde ettikleri gelirin % 50’si beyanname üzerinde beyan edilen gelirden indirilebileceği” hükme bağlanmış olup 7491 sayılı Torba Kanun ile indirilecek oran %80’e çıkarılmıştır.
Ancak bu indirimin yapılabilmesi için yeni bir şart öngörülmüştür. Torba Yasa ile yapılan değişiklikle, bu hizmetlerden elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi için kazancın tamamının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamını Türkiye’ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve indirim oranı %80’e çıkarılmaktadır.
Bu değişiklik, 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Cumhurbaşkanına, Türkiye’ye transfer edilecek kazanç tutarını sıfıra kadar indirme veya kanuni seviyesine kadar artırma konusunda yetki verilmiştir
IV- FİNANS KURUMLARINDA ENFLASYON DÜZELTMESİ SONUCU OLUŞAN KAR/ZARAR VERGİ MATRAHINI ETKİLEMEYECEKTİR.
Enflasyon düzeltmesiyle ilgili Vergi Usul Kanunu’nda iki düzenleme bulunmakta olup, 2023 hesap döneminde yapılacak enflasyon düzeltmesine ilişkin açıklamalara geçici 33. maddede, 2024 ve sonrası yıllarda yapılacak enflasyon düzeltmesiyle ilgili açıklamalara ise mükerrer 298/A maddesinde yer verilmiştir.
Söz konusu düzenlemeler uyarınca 2023 enflasyon düzeltmesi zorunlu olup, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak, düzeltmeden kaynaklanan kâr/zarar farkı vergi matrahlarını etkilemeyecektir.
2024 ve izleyen yıllarda yapılacak enflasyon düzeltmesi ise bu yılların gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını etkileyecek ve reel sektörde genellikle ilave bir vergi ödenmesi söz konusu olacaktır.
Torba Yasa’nın 17. maddesi ile VUK’nun geçici 33. maddesine eklenen 3. fıkrada “bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların vergi matrahının tespitinde dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca Cumhurbaşkanına, 2026 hesap döneminde enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların vergi matrahının tespitinde dikkate alınmaması yönünde düzenleme yapılabilme yetkisi verilmiştir.
Vergi kaybı endişesi ile banka ve finans kurumlarının uygulamanın dışında tutulmasına yönelik bu düzenlemenin getireceği ilave verginin kaldırılması için belirtilen kurumlar tarafından konunun yargıya taşınacağı düşünülmektedir.