10 Soruda Uluslararası Yaptırımların Türkiye’deki Şirketlere ve Türk Yatırımcılara Etkisi
Soru 1: ABD ya da herhangi bir ülkenin Türkiye dışındaki ülkeler için uyguladığı yaptırımlar Türkiye’deki şirketleri ve Türk yatırımcıları etkiler mi?
Evet. Uluslararası yaptırımlardaki ana amaç yaptırım uygulanan ülkeler ya da kurum ve kişiler ile herhangi bir ticari faaliyete girilmesini önlemektir.
Dolayısıyla örneğin İranlı bir şirkete ilişkin yaptırımlar söz konusu olduğunda Türkiye’de şirketlerin bu şirket ile ticari ilişkiye girmesi kısıtlanabilir ya da dolar üzerinden işlem yapmaları yasaklanabilir.
Soru 2: Güncel durumda en çok hangi yaptırımlar göz önünde bulunmaktadır?
Uluslararası yaptırımlar özellikle ABD başta olmak üzere Avrupa Birliği, Kanada ve Avusturalya tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.
Hali hazırda en sert yaptırımlar ABD tarafından uygulanmaktadır.
Özellikle, İran, Balkanlar, Küba, Suriye, Kuzey Kore, Sudan, Suriye, Irak ve Venezüella’ya yönelik hem ABD hem de Avrupa Birliği ve Kanada yaptırımları önem arz etmektedir.
Soru 3: Yaptırımların ihlali ne demektir?
ABD, Avrupa Birliği ya da diğer ülkeler tarafından yayınlanan yaptırıma tabi ülke, kurum ya da kişilere sponsor olunması, finansal, materyal ve teknolojik destek verilmesi, mal ve hizmet ticareti yapılması, yaptırım uygulayan ülkenin para biriminin (örneğin ABD için Amerikan Doları) satın alınması ve ya iktisap edilmesinin sağlanması, sigortalama hizmetlerinin verilmesi, sigorta veya reasürans temin edilmesi yaptırımların ihlali olarak sayılmaktadır.
Soru 4: Yaptırımların ihlali durumundaki cezai müeyyideler nelerdir?
Cezai yaptırımlar ihlalin niteliğine göre para cezası, mal varlığı dondurulması, ülkeye giriş yasağı ve hapis cezası olarak sıralanmaktadır.
Soru 5: Yaptırımların ihlali durumundaki cezai müeyyideler kimler için uygulanır?
Yukarıda yer verilen cezai müeyyideler, şirketler, şirket ortakları, yönetim kurulu üyeleri ve üst düzey yöneticileri için uygulanmaktadır.
Örneğin, yaptırımlar ihlali nedeniyle şirket ortaklarına ya da yönetim kurulu üyelerine para cezası uygulanabileceği gibi, doğrudan mal varlığının dondurulması ya da ilgili ülkeye (örneğin ABD’ye) giriş yasağının konulması mümkündür.
Örneğin, ABD’li olmayan bir kişinin veya kurumun işlemlerinin Amerikan Doları üzerinden yapılması veya ABD’li bir bankanın muhabir bankalar arasında yer aldığı dolaylı yoldan yapılması durumunda dahi Birincil Yaptırımlar kapsamındaki tüm yasaklamalar uygulanmaktadır.
Soru 6: Yaptırımların ihlalinde en çok karşılaşılan durumlar nelerdir?
Yaptırımların ihlali noktasında en çok karşılaşılan konuların başında, ticari ilişkide bulunan kurum, kuruluş ya da kişinin; ilişkinin karşı tarafının yaptırımlara konu olup olmadığını tespit edememiş olması nedeniyle bu ticari ilişkiye girmesidir.
Karşı kurum hiçbir yaptırım listesinde yer almamaktadır ancak ortaklık yapısının nihai faydalanıcı analizi yapıldığında nihai faydalanıcının yaptırımlar listesinde yer aldığının sonradan tespit edilmiş olması ya da karşı kurum ile ticari ilişkiye girildiğinde kurumun yaptırım listesinde olmamasına karşın, ilerleyen zamanlarda listeye dahil edilmesi ve buna ilişkin bir kontrolün yapılmaması örnek olarak sayılabilir.
Yaptırımlara tabi ülkelerdeki kurum ve kuruluşlar veya kişiler ile doğrudan bir ticari ilişkisi kurulmadığı durumlar da bu bağlamda en çok karşılaşılan durumlar arasındadır.
Örneğin, Türkiye’deki şirket olarak üretiminin yapıldığı bir malın yurtdışında, yaptırım uygulanan ülkede bulunmayan ya da yaptırım listesinde yer almayan bir kuruma satılması durumunda, eğer satışı yapılan kurum bu ürünü hiçbir şekilde değiştirmeden aynı şekilde yaptırıma tabi ülkeye (örneğin İran) satması halinde ilk üretici olarak yaptırımların dolaylı ihlali söz konusudur.
Soru 7: Yaptırımların bilinçsiz ihlali ne gibi sonuçlar doğurur?
Yaptırımların ihlalindeki en önemli husus, bu yaptırımların bilinçli ya da bilinçsiz olarak ihlal edilmiş olmasının tespitidir.
Özellikle ABD özelinde, “iyi niyet esası” mekanizması bulunmaktadır. Bu bağlamda, ilgili şirket tüm süreçlerini yaptırımlara uygun düzenlediyse, sözleşmelerinde yaptırımlar özelinde hükümler bulunuyorsa ve ticari ilişkilerinde yaptırımlara ilişkin hususlara dikkat ediliyorsa; olası bir yaptırım ihlalinde kasıt aranmadığından cezai mekanizmalar da kapsam dışında bırakılmaktadır.
Soru 8: İyi niyet esası nasıl çalışır?
İyi niyet esasında önemli olan husus, şirketlerin üretim, operasyon, dış ticaret, insan kaynakları, finans, hukuk gibi süreçlerinin yaptırımlara ilişkin prosedürler içerdiğinin tevsik edilmesidir.
Bu tevsik ile, şirketin elinden gelen iyi niyeti gösterdiği, süreç ve prosedürler oluşturduğu ve yaptırımlara tabi bir işlemin doğması halinde süreç ihlali olacağı için şirket bünyesinde herhangi bir cezai yaptırım uygulanmaması sağlanmaktadır.
Soru 9: ABD tarafından uygulanan birincil yaptırımlar nedir ve Türkiye’deki şirketleri ve Türk yatırımcılarını nasıl etkiler?
Birincil yaptırımlar, ABD menşei şirketleri, ABD vatandaşı, ABD vergi mükellefi ya da ABD yeşil kart sahiplerini doğrudan etkilemekte, yaptırımlara tabi ülkeler, kurum ve kuruluşlar ile kişiler ile herhangi bir ticari ya da sözleşmeye bağlı hukuki başka bir münasebete girmeyi yasaklamaktadır.
Bu yaptırımların Türk şirketlerine ve Türk yatırımcılara doğrudan etkisi, yaptırımlara konu ülkeler ile olan ticari ilişkilerinde ABD doları cinsinden işlem yapılmaması olarak nitelendirilebilir.
Soru 10: ABD tarafından uygulanan ikincil yaptırımlar nedir ve Türkiye’deki şirketleri ve Türk yatırımcılarını nasıl etkiler?
Amerikan Doları üzerinden işlem yapılmasına veyahut işleme taraf olan kişilerin ABD menşei şirketler, ABD vatandaşı, ABD vergi mükellefi ya da ABD yeşil kart sahipleri olup olmadığına bakılmaksızın, yaptırım listesinde yer alanlarla işlem yapan Dünya üzerindeki tüm kişi ve kurumları etkilemektedir.
İkincil yaptırımlar Türkiye’de şirket ve Türk yatırımcıları en çok etkileyebilecek yaptırımlardır.
Bu listede yer alan ülke, kurum, kuruluş veya kişiler ile doğrudan ya da dolaylı olarak ticari ya da sözleşmesel herhangi bir ilişkiye girilmesi durumunda Türkiye’deki şirketler ve Türk yatırımcılar yaptırımların ihlal edildiğine ilişkin olarak cezai müeyyideye tabi tutulabilir.
Bu noktada Türkiye’deki şirketler ve Türk yatırımcıların mevcut yapılarındaki risklerin uluslararası yaptırımlar konusundaki uzmanlar açısından analiz edilmesinde fayda bulunmaktadır.